08/08/2024
Dost #2022
Bir köpeğin en iyi eğitmeni kendisidir,her köpek sahibi köpeğini kendi eğitmelidir.
Dost #2022
Kıymetli hocam..
Macar köpek sporları milli takım koçu..
Maalesef kaybettik...
Layos verös hocam..
Macar köpek milli takımı kaptanı..
Çok erken ayrıldın aramızdan,daha çok öğreteceklerin vardı...
Anatomi
eğitim
https://www.instagram.com/wolf_dost11?igsh=ZHViY25ubnY2OHA4
2 Followers, 2 Following, 23 Posts - See Instagram photos and videos from Şener Böcek ()
En son metodlar ile günde 20 dakika ayırarak.
Yüzmek köpeklerin fiziksel aktivitesi için çok önemlidir..
"Evcil hayvanların da ölmeden önce son istekleri olur, ancak bunları sadece yaşlı ve hasta hayvanları uyutan veterinerler bilir. Twitter kullanıcısı Jesse Dietrich veterinere işinin en zor kısmının ne olduğunu sordu. Uzman, hiç tereddüt etmeden, kendisi için en zor kısmın yaşlı ya da hasta hayvanların uyutulmadan önce gözleriyle sahiplerini nasıl aradıklarını görmek olduğunu söyledi.
Gerçek şu ki, sahiplerin %90'ı ölmek üzere olan bir hayvanla aynı odada olmak istemiyor. İnsanlar hayvanlarının ölümünü görmek zorunda kalmamak için dışarı çıkıyorlar. Farkında olmadıkları şey ise, evcil hayvanlarının yaşamlarının bu son anlarında onlara gerçekten ihtiyaç duyduklarıdır.
Güney Afrika'daki Hillcrest Veteriner Kliniği çalışanları, Facebook sayfalarında evcil hayvanı olan herkese bir çağrı yayınladı.
Veteriner hekimler, hayvan sahiplerinden son ana kadar hayvanlarının yanında olmalarını istiyor: "Sizden önce ölmeleri kaçınılmazdır. Unutmayın ki siz onların hayatlarının merkeziydiniz. Onlar sizin hayatınızın sadece bir parçası olmuş olabilirler. Ama sonuçta onlar da sizin aileniz.
Ne kadar zor olursa olsun, onları geride bırakmayın. Sevmedikleri bir yerde, bir yabancıyla birlikte bir odada ölmelerine izin vermeyin. Bunu izlemek veterinerler için yürek parçalayıcı. Evcil hayvanların hayatlarının son anlarında gözleriyle sahiplerini bulamamaları. Onları neden terk ettiğini anlamıyorlar. Onun rahatlığına ihtiyaçları vardı, değil mi? Veterinerler hayvanların bu kadar korkmamaları için ellerinden geleni yapıyorlar. Ama onlar için tamamen yabancılar. Bunun sizin için çok acı verici olduğunu düşünen bir korkak olmayın. Evcil hayvanınızı düşünün. Hayvanlarınızın iyiliği için bu acıya katlanın. Sonuna kadar onlarla birlikte olun."
Doğa çok şey katar..
eğitim
çoban köpeği
Köpeklerde stress..
Bir kurt, başka bir kurda karşı mücadelesini kaybettiğinde kazanma şansı kalmadığında, rakibine boynunu uzatır, "Kaybettim, bitirelim" der gibi.
Ama sonra inanılmaz bir şey oluyor: kazanan kurt felçli kalıyor. Bin yıllık güç, yenilgiyi kabul edecek tevazu olanı öldürmesine engel olur.
Bazı birincil mekanizmalar kazananı çekmek için hareket eder ve ona türün rakibi ortadan kaldırmanın memnuniyetinden daha önemli olduğunu hatırlatır.
Teslim olana korkak denmez, felç olana da acımaz.
Ne kazanan ne de kaybeden.
Her iki kurt da ayrılıyor ve hayat çarkı devam ediyor.
Keşke insanlar gurur ve güce susamışlıktan birbirlerini katleteceğine kurtlardan ders alsalar!
Doğanın dilini gözlemleyerek tüm cevapları buluyoruz.
BARF&ÇİĞ DİET NEDİR?
1980 Yılından beri köpeklerimi daima çiğ diet ile besledim(1996 yılında ilk köpek maması royal canin satmama rağmen)
Çiğ beslenmeyi de müşterilerime tanıtıp öğrettim.Ancak barf başka çiğ beslenme farklı şeylerdir.
1.BARF yapabilmek için,kullandığınız bütün malzemelerin ORGANİK olması şarttır,yani kurtların beslenmesine yakın seçenekler hatta onlar gibi olmalıdır,sanayi de üretilmiş yumurta ve etleri kullanamazsınız.kullanacağınız etler AV HAYVANI ETİ olmalı veya en yakın organik üretilen etler olmalıdır...Bu sebep ile size piyasada BARF satıyorum diyenlere itibar etmeyin,bu kelime oyunu ile kandırmacadır..bahsettikleri tamamen çiğ beslenmedir...
2.ÇİĞ BESLENME:Yine piyasada bu ürünlerin satıldığını(merdiven altı imalat)rastladığım için bu konuya da bir açıklık getirme ihtiyacını hissettim,bu besleme gördüğüm piyasadaki ticari çiğ mama olarak eksik hazırlanmış ürünlerdir çünkü çiğ diet hazırlamak gösterildiği gibi basit bir formülasyon değildir..Her köpeğin ihtiyacı farklıdır.
1.Köpek hangi ortamda yaşıyor.
2.Mevsime göre menü
3.Köpeğin ırkı ve yaşı
4.Köpeğin günlük aktivite miktarı..gibi birçok ayrıntı vardır..
Ve en önemlisi içeriğindeki protein ve sebze vs oranlarıdır..
Bu menüleri köpek sahipleri dünyada da kendisi hazırlarlar..yani köpeğin yaşı,ırkı,kilosu vede hangi mevsimde neler vereceği,ayrıca kemik miktarı..yani bu iş başlıbaşına bir mutfak sanatları işidir.Ancak zamanla ustalaşıyorsunuz merak etmeyin..birde tedarik ettiğiniz et kalitesi,bu menü formülasyonunu siz kuralına göre bilimsel olarak ayarlayamazsanız,köpeğiniz ilerki yaşlarda mutlaka iç organ kalp,karaciğer,böbrek sorunları yaşayacaktır ve tonlarca parayı tedaviye harcayacaksınız,getir götürüde cabası olacaktır..
Para kazanma hırsı ile bu işlere bulaşan insanlar maalesef bunları düşünmezler,onlar kulaktan dolma,sosyal medyadan ne öğrendilerse o şekilde mamaları hazırlarlar,oysa çiğ besleme yapanların köpekleri hergün en az1 saat ağır antreman yapar veya çalışan köpeklerdir..
Köpeğin kilosuna,yaşına,ve hareket saati ölçüsü dikkate alınarak menü hazırlanmalıdır..
Bu yazıyı köpeğini,kedisini gerçekten seven,sağlıklı yaşlanmasını isteyenler için uyarı olarak buraya bırakıyorum
İyi yetişticilere her zamankinden daha çok ihtiyacımız var!
Köpeklerle olan ilişkimiz evcilleştirildikleri düşünülen 15 000 yıl öncesinden bu güne hiç bu kadar köklü değişime uğramamıştı. Köpeklerimizi bu yeni düzene adapte etmeye çalışırken aslında biz de modern köpekli yaşama ayak uydurmanın yollarını arıyoruz.
Köpeklerin refahının öncelik edinilmediği yüzyılların ardından sanki bir anda kendimizi köpeğimiz en sevdiğimiz kafeye alınmadığı için içerlediğimiz zamanlarda buluverdik. Köpeklerimiz kalabalıklaştıkça yanlızlaştığımız kentli yaşamlarımızın adeta duygusal dayanak noktaları, sıklıkla gün içinde dışarı çıkıp parka gitmek için nedenlerimiz ve hatta yeni insanlarla tanışabilmek için her daim geçerli bahanelerimiz görevini üstlendiler. Kırsalda sıklıkla görev süreleriyle sınırlı yaşamları artık bizler için birer aile bireyi kategorisine yükseltilmiş durumda.
Tabii ki sahipsiz köpek sayılarındaki endişe verici artış, onlarla modern anlamda değişen ilişkimizde bir şeylerin tam olarak yolunda gitmediğinin de işareti. Eskiden sokak köpeği popülasyonu yüzyıllarca sokakta doğmuş ve büyümüş köpeklerin soyunu temsil ederken bugün durum çok farklı.
Eskiden nadiren bahçeli bir evden kısa bir kaçamak için firar etmiş bir Alman Çoban Köpeğinin etkilerini mahalle arasındaki popülasyonda görmek mümkündü. Ya da kırsalda belirli tip çoban ya da av köpeklerinin; ancak günümüz sahipsiz köpek popülasyonu demek büyük ölçüde nerdeyse yer yer endemik denebilecek popülasyonların hızla modern ırklarla melezlenmesi demek. Bu nedenle sokaklarda karşılaştığımız ya da hayvan barınaklarını ziyaret ettiğimizde gözlemlediğimiz köpekler dikkat çekici bir şekilde modern safkan ırklarla yakın gen alış verişi taşıyorlar.
Artan sahipsiz köpek yığınlarının bizlerde yarattığı duygusal tepkinin, sorunun asıl nedeni ve sonucu olarak safkan köpek yetiştiricileri hedef gösterilmeye başlaması endişe verici. Hatta ne kadar ekstrem gibi görünse de volümü gitgide artan sayıda bir fısıltı, köpek üretiminin tamamen yasaklanması gerektiğini tabana yaymaya çalışıyor.
Barınak Deneyimi
Barınaklarda herhangi bir köpekle gözgöze geldiğinizde bu yaşamı hiç bir canlının hakketmediğini düşünmek kadar buna ne pahasına olursa olsun keskin yaptırımlarla son verilmesi gerektiğini dillendirmek de doğal gelebilir. Ancak sokak çocuklarının sayısını sıfıra indirmek için herkesi ve herşeyi kapsayacak bir uygulama yerine belirli temel tedbirler alındıktan sonra vaka vaka üzerinden çalışmaktan geçer. Bu nedenle duygularımızın resmin bütününü görmemize engel olmaması, aklı selim kararlar alınmasında büyük önem taşıdığı kanaatindeyim. Bu problemi sonlandırmak için kimlerin çocuk yapacağına karar veren bir kanun düşünülemezken kimlerin kısırlaştırılmamış bir köpek sahibi olabileceği hükmünü vermek insanın köpekle olan geçmişini anlamamak demek.
PETA
PETA, 1980’de İngrid Newkirk ve Alex Pacheco tarafından kurulmuş bir hayvan hakları hareketi. Günümüzde dünya çapında destekçisi ve dolayısıyla maddi etkisi olan bir organizasyon. Hayvanların insan yararına kullanılmasının sonlandırılması odaklı çalışmalar üreten PETA, sadece laboratuvarlar ve mezbahalarda değil hayvanat bahçelerinden genel çiftliklere, hayvanlara yapılan her türlü eziyete dikkat çekerek büyük destek topluyorlar. Öte yandan, bu organizasyon hayvanların insanlar için her türlü amaçla kullanılmasına da karşılar. Yani et, yumurta, yün üretimi bir yana pet olarak bakılmaları bile onlar için hayvanların insana esareti anlamına geliyor.
PETA karşıtları böyle giderse dünya çapında hayvan koruma yasaları dahilinde daha fazla ekstrem PETA politikalarının yaygınlaşacağından endişeliler. Safkan köpek üretimi de PETA’nın hedef aldığı ve sonlandırılması gereken bir aktivite. Yukarıda bahsettiğim fısıltılar işte bu organizasyonun dünya çapında hayvan koruma derneklerine sızan etkisinden kaynaklanıyor.
Safkan Köpek Yetiştirme Pratiği
Safkan köpek ırkı kavramı 19. yüzyılda doğmuş olsa da belirli tip ve görevlerde tanımlanabilir köpek popülasyonlarının varlığı insanlık tarihi kadar eski. Yüzyıllardır insanlar köpeklerin burnundan, süratindan, çekme gücünden, koruma güdüsünden ve dostluğundan faydalanıyorlar. 19. yüzyılda olan, sadece tarihsel olarak bizlere eşlik etmiş her bir popülasyonun davranışsal ve fiziksel tanımını yapıp bir ırk standardı yazmak ve üretimleri bu kriterlerde organize etmek. Bu süreçten habersiz olanlar köpek üretimini pazarlanabilir bir üründen öte görmeyebilirler; ancak köpekler bunun çok daha ötesindeler.
İster safkan isterse de melez olsunlar köpeklerin hepsi bir önceki nesillerin genetik huy ve fiziksel özelliklerini taşıyorlar. Yani mahallenizde çocuklara gıkını çıkartmayıp gece apartman otoparkında arabalarınızı koruyan köpek aslında nesiller boyu çok fazla ayak altında dolaşmadan bölgesi dahilinde yaşamış, orayı diğer sokak köpeklerine karşı korumuş orta derecede bölgesel koruma güdüsüne sahip köpekler. Nesiller boyunca göze batacak kadar saldırganlık gösterenler, tüm gece fazlasıyla havlayanlar, çoluk çocuğa tehdit oluşturanlar belediye ya da mahalle esnafı tarafından yok edilmişler. Bu nedenle bugün güvenle sahiplendiğimiz mahalle köpeklerine sahibiz. Kısaca farkında değilken bile köpeklerin genetik potansiyelini biçimlendirmeye devam ediyoruz.
Safkan köpek yetiştiricileri bunu seçere sistemine bağlı olarak yapıyorlar. Damızlıklarını nedensiz saldırganlık, stresle başa çıkabilme ve sakinliğini koruma, insana doğal yakınlık ya da koruma amaçlı bir ırk ise yabancıya karsı şüphe gibi davranış kalıplarına göre seçerken bunun belirli bir ırksal dış görünümü dahilinde tutuyorlar.
Yani Kangal’in Kangal olması için sürüyle bağ kurması, tanımadığı kişi ve canlıları sürüden uzak tutma güdüsüne sahip olması, özellikle de baş düşman kurtla fiziksel mücadeleden kaçmaması gerekiyor. Bunları yaparken bozkırın rengine kamufle olan boz rengi ve kara maskesi ve ekstrem hava şartlarına uygum sağlayan orta boy çift katmanlı kürkü olması gerekiyor. Bunların her birinin eksikliği görevini yerine getirmede onun için bir engel. Bu nedenle ırk standardı bunları ve diğer başka ayrıntıları içerirken üretimlerin hangi prensiplerle yapılacağına rehberlik ediyor.
En basit haliyle yukarda açıklamaya çalıştığım bu süreci nesiller boyu devam ettiren bir yetiştiricinin modern köpek problemlerinin en belirgin nedenlerinden bir olarak lanse edilmesi gerçeklerin bütünüyle görünmemesinden kaynaklanıyor.
Merdiven altı üretim Kinoloji değildir!
Öte yandan safkan köpek üretimi herkes tarafından yüksek standartlarda mı yapılıyor? Hayır! Doğru yetiştiricinin idealde bir dernek çatısı altında, bilimsel seçere sistemi dahilinde yetiştirme yapması gerekiyor.
Damızlıkların, temsil ettiği ırkın idealine en yakın fiziksel ve davranışsal özellikleri taşıdığını, üstelik potansiyel genetik sağlığının testlerle kontrol altında tutulduğu bir yetiştirme programının yürütümesi gerek.
Doğan yavruların yaşam tarzları ve karakterlerine göre ömürlük yuvalarına sahiplendirilmesi de bir sonraki ve kanımca en önemli aşama.
İşler genellikle de burada yoldan çıkmaya başlıyor.
• Sahipsiz köpeklerin sayısının artmasındaki en büyük etmen maddi kazanç amaçlı büyük miktarlarda ve kötü koşullarda üretim yapan merdiven altı üreticilerin piyasaya kaldırabileceğinden fazla yavru pompalamasından kaynaklanmakta. Yavru alıcıları, ırkın yaşam tarzı ve karakterine uygun şekilde dikkatle seçilmeyip bir de kusurlu huya sahip köpekleri rastgele satışa sunduklarında gün be gün daha fazla köpek sahipleriyle uyum içinde yaşayamadıkları için ya sokağa bırakılıyorlar ya da barınaklara terk ediliyorlar.
Gerçek yetiştiriciler köpeklerini maddi kaynak olarak görmezler. Hemen hepsinin kendilerini geçindirdikleri başka meslekleri vardır. Köpek üretimine o ırka olan sevgileri ve koruma çabalarının bir parçası olmak için girerler. İstisnasız hepsi yılda belki aldıkları bir batım için yarışmalar, genetik testler, kaliteli damızlıkların temini, beslenme ve veteriner masrafları söz konusu olduğunda çok daha fazla para harcarlar.
Bir çözüm mümkün mü?
Yeni çıkacak kanuna göre belediyeler sahipsiz hayvanların bakım ve kontrolünden daha fazla sorumlu olacaklar gibi görünüyor. Barınak çalışanları artık ne yaptığını bilen, köpeği tanıyan sertifikalı kişiler olacağını duymak sevindirici olduğu kadar umut da verici. Bunu belediyeler dahilinde personel eğitim programlarının kurumsallaşarak köpek sahibi olacaklara temel psikoloji, bakım ve eğitim kurslarına genişletilebilir. Modern yaşama ayak uydurmuş köpeğin davranış tanımı üzerinden yapılacak eğitimler ardından köpeklerin karakter testiyle belgelenebilir.
Bu özellikle de adı basının ağzına düşmüş ırkların sayısız mağdur sahibinin, köpeklerinin bir ya da iki örnekle aynı kefeye konmaması gerektiğini sergileme imkanı bularak sorunun köpek - sahip ilişkisinde olduğu bilincinin yayılmasında yardımcı olacaktır.
Belediyeler yukarda bahsi geçen tüm alanlarda yeterli uzmanlığa sahip eğitmenden yoksunsa ülkemizde bu işe yıllarını vermiş sertifikalı özel eğitmenlerle işbirliğine gidilebileceğini düşünüyorum.
Son olarak başlığımıza geri dönelim. Yetiştiricilere ulusal bir kayıt organizasyonu şemsiyesi altında muhakkak şecereli üretim yapma şartı getirilmeli. Yavrular mikroçiplenerek ve bu mikroçipler yerel belediyelere ya da gittikleri veteriner kliniklerine kaydedilerek takip edilebilir olmalı.
Bu şekilde sahipsiz bulunan köpeklerin mikroçiplerinden sahiplerinin bulunması mümkün olabilir. Mikroçip numarasıyla her köpek sahibine zimmetlendiğinde köpeğin davranış sorumluluğu da ona bırakılmış olur. Bu, yurtdışındaki pek çok örneğiyle hesap sorulabilir bir sistemin yaratılmasında uygulanabilirliği kanıtlanmış bir yöntemdir.
Kısaca herşey, güvenilir olarak takip edilebilirliği mümkün bir sistem üzerinden tamamen olmasa bile büyük ölçüde yürütülebilir; denetlenebilir ve gelişime açık olur.
İşlerin artık eskisi gibi gitmediği açık. Köpekleri toplu olarak yok ederek, barınaklara kapatarak ya da ormanlık alanlara boca ederek bu sorun ortadan kalkmayacak. Özellikle de safkan ırkların ya da melezlerinin barınaklardaki sayılarının artışı söz konusu olduğunda işini doğru yapan yetiştiricilere ve bilimsel kinolojik bir yaklaşıma her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız var.
Köpeğin ile sorunları,doğru egzersiz ve çalışmalar ile çözebilirsin.
̈pekeğitimi
̈peksevgisi
̈pekbakımı
̈pekeğitimmerkezi
Herkes köpeğini eğitebilir.
Günde sadece 20 dakikanızı ayırarak,düzenli ve doğru yöntemler ile çalışarak köpeğiniz ile güçlü bir bağ kurabilirsiniz..
Sizde köpeğinizi eğitmek istiyorsanız.kurs programımıza katılın...
eğitim
eğitim.
Herkes köpeğini kendisi eğitebilir.
Asıl olan da köpek sahiplerinin,kendi köoeklerini doğru sıralama ve yöntemler ile eğitmeleridir.
Köpekler sizin eserinizdir.
eğitim
çoban
Çanakkale
Be the first to know and let us send you an email when Şener böcek posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.
Send a message to Şener böcek:
BARF VE ÇİĞ DİYET Köpekler vahşi doğada özellikle çiğ et ve kemikle beslenen etobur av hayvanlarıdır. Doğada özgür yaşayan köpekler çok nadir tahıl yerler ve bu onlara zayıf ve orantılı bir beden sağlar. Köpekler günümüzde bizlerin sevgili evcil hayvanlarımız, ancak onlar hala birer etoburlar ve çoğu insanın da düşündüğü üzere bir zamanlar yedikleri gibi aynı tarzda beslenmeleri gerekir. Çiğ beslenmeyi uygulayanlar köpeklerine kemik, meyve, sebze, et, yumurta ve süt ürünleri verirler. Köpekler kurt soyundan gelirler ve kurtlar hayatta kalmak için veteriner desteğine ihtiyaç duymazlar. Bu yüzden yapılması gereken en mantıklı şey köpeğinizi kurtların beslenmesine benzer şekilde beslemektir. Köpekleri için barf ve çiğ diyeti destekleyen kişiler bizden bir dakika durup şunu düşünmemizi isterler; dünyada tek bir hayvan yoktur ki doğal ortamlarında pişmiş yiyeceklerle beslensin. Bu yüzden barfı evrimsel yiyecek, doğal diyet ve her tür için ortak olan en uygun beslenme şekli olarak görebiliriz. BARF diyeti kısaca hayvanınızı pişmiş yada işlenmiş yiyecek yerine, kendi doğal, vahşi ortamlarında yaşamaya devam ederken, uzun yıllarca yaptıkları gibi beslenmelerini sağlamaktır. Beslenme uzmanları daima şunu savunurlar; besinlerimiz ne kadar doğal ortama benzer ise , sağlığımız için o kadar faydalı olurlar. Bu konu köpekler için de birebir geçerlidir. Bir düşünsenize; hayvanlar binlerce yıldır yiyeceklerini doğal ürünlerden çıkardılar ve soylarını devam ettirdiler, peki şimdi neden herhangi bir değişiklik olsun ki? Köpeğinizi leziz çiğ yiyeceklerle besleyin ki ona sahip olabileceği en sağlıklı ve en kaliteli hayatı sunun. Çiğ köpek yemeği hazırlamak çok pratiktir. Pişirmek ya da çok ayrıntılara inmek zorunda değilsiniz. Mesela ; hindi ve tavuk boyunlarını kırın, but kısımlarını ve bacaklarını derileriyle birlikte köpeğiniz
İyi yetişticilere her zamankinden daha çok ihtiyacımız var! Köpeklerle olan ilişkimiz evcilleştirildikleri düşünülen 15 000 yıl öncesinden bu güne hiç bu kadar köklü değişime uğramamıştı. Köpeklerimizi bu yeni düzene adapte etmeye çalışırken aslında biz de modern köpekli yaşama ayak uydurmanın yollarını arıyoruz. Köpeklerin refahının öncelik edinilmediği yüzyılların ardından sanki bir anda kendimizi köpeğimiz en sevdiğimiz kafeye alınmadığı için içerlediğimiz zamanlarda buluverdik. Köpeklerimiz kalabalıklaştıkça yanlızlaştığımız kentli yaşamlarımızın adeta duygusal dayanak noktaları, sıklıkla gün içinde dışarı çıkıp parka gitmek için nedenlerimiz ve hatta yeni insanlarla tanışabilmek için her daim geçerli bahanelerimiz görevini üstlendiler. Kırsalda sıklıkla görev süreleriyle sınırlı yaşamları artık bizler için birer aile bireyi kategorisine yükseltilmiş durumda. Tabii ki sahipsiz köpek sayılarındaki endişe verici artış, onlarla modern anlamda değişen ilişkimizde bir şeylerin tam olarak yolunda gitmediğinin de işareti. Eskiden sokak köpeği popülasyonu yüzyıllarca sokakta doğmuş ve büyümüş köpeklerin soyunu temsil ederken bugün durum çok farklı. Eskiden nadiren bahçeli bir evden kısa bir kaçamak için firar etmiş bir Alman Çoban Köpeğinin etkilerini mahalle arasındaki popülasyonda görmek mümkündü. Ya da kırsalda belirli tip çoban ya da av köpeklerinin; ancak günümüz sahipsiz köpek popülasyonu demek büyük ölçüde nerdeyse yer yer endemik denebilecek popülasyonların hızla modern ırklarla melezlenmesi demek. Bu nedenle sokaklarda karşılaştığımız ya da hayvan barınaklarını ziyaret ettiğimizde gözlemlediğimiz köpekler dikkat çekici bir şekilde modern safkan ırklarla yakın gen alış verişi taşıyorlar. Artan sahipsiz köpek yığınlarının bizlerde yarattığı duygusal tepkinin, sorunun a
👉KÖPEKLER SÜRÜ HAYVANLARIDIR. Siz de sürünün bir üyesiniz,bu sürüde LİDER olabilmeniz şarttır. 👉Lideri olamadığınız bir köpek ile güçlü bir bağ ve iletişim kuramazsanız her zaman her yerde sorunlar yaşarsınız. 👉Bunun için hergün düzenli ve disiplinli doğru egzersiz ve eğitim çalışmaları yapmalısınız. 👉sadece mama,su ve gezdirmekle LİDER olamazsınız,köpeklerimiz ne kadar pahalı mama,ne kadar pahalı tasma aldığınız,onun için kaç para harcadığınız ile ilgilenmezler.. 👉Köpek eğitmekte ve köpek yetiştirmede doğru iletişim ve çalışmalar yapmalısınız. Aksi takdirde siz köpeğinizin sadece BESLEYİCİ VE BAKICISI olursunuz,asla sahibi olamazsınız. 🐕🦺 Köpeğinizin gerçek sahibi olmak istiyorsanız,bize ulaşın..
Yükselen Tarım Merinos Koyun Çiftliği
Güvemalan Köyü B**a