01/10/2022
Çiftçinin biri sürekli saray mutfağına meyve götürürmüş padişah ve diğerleri yıllar boyu yedikleri meyveden şikayet etmezmiş üstüne üstlük çiftçiyi ara sıra ödüllendirir saraya davet edermiş. Günlerden bir gün ise padişah önüne gelen elmanın çürük olduğunu görünce hiddetlenerek "bunu alın bana hemen sağlamını getirin" demiş. Elmayı alıp mutfağa giden hizmetli elmayı veren hizmetkâra kızarak "neden çürük elmayı veriyorsun bilmiyor musun padişahın bunu yemeyip bize kızıp kellemizi alabileceğini" der.
Bu kez diğer hizmetkar "nerden bileyim meyveleri çiftçiden toplayıp getiren ben değilim" der ve meyveleri çiftçilerden toplayıp getiren hizmetkâra kızarak neden çürük elmayı veriyorsun padişahın kızıp kellemizi alabileceğini bilmiyor musun " der. Meyveleri çiftçilerden toplayan hizmetkar ise hemen çiftçinin yanına varıp "sen nasıl çürük elmayı veriyorsun padişahın kızıp kellemizi alabileceğini bilmiyor musun " der. Çiftçi ise başını öne eğip utanarak bir daha olmayacak diyerek saraya doğru yola koyulup tüm hizmetkârlardan ve padişahtan özür dileyerek affını ister.Zavallı çiftçi hepsinden tonlarca azar işittikten sonra evine doğru yola koyulur. Eve varır varmaz oğlunu hemen yanına çağırır saraya gönderilmek için toplattığı elmaların çürük çıktığını söyler ve oğluna kızar. Oğlu ise elmaların bir kaçında çok küçük çürükler olduğunu geriye kalanın sağlam olduğunu söyler. Çiftçi baba oğluna dönerek:
"Peki o bir kaç çürük elmayla sağlamları aynı sepetemi koydun" der.
Oğlu sessizce "evet baba" der.
Çiftçi oğluna dönerek:
"Sepetteki bir çürük elma bin sağlam elmayı çürütmeye yeter de bin sağlam bir çürükle aynı sepete girse de fayda etmez bilmez misin" der.
İşin özü lafın kısası çürük elmaları ayıklamakta.Kuş işinde de bu böyledir. Kuşta hata arayacaksın çürüğü sepete koymayacaksın; yoksa bir kaç güzelin, iyi vasfın hatrına kuşun hatalarını, çürüklerini görmezden gelip çürük elmaları ayıklamazsan sepetteki elma misali kümesinde sağlam kuş kalmaz kuşbaz kardeş...