26/02/2023
Eğer kimyasal azot kullanırsanız ve bitkinizin kendi kendine organik maddeyi köküne indirebileceğinden daha hızlı toprakta azotu yükseltirseniz ya da kimyasal azotlarla birlikte organik madde (humatlar) kullanmazsanız karbon/azot oranını bozarsınız ve organik madde toprakta tükenir, sıfıra iner, yanar kül olur.
Toprak yabani ot çıkışı ile kendini onarmaya kalkar ve siz bunu anlamayıp otun ana bitkinin suyuna ve besinine ortak olduğunu sanıp otu da yok edersiniz.
Ayrıca;
Nitrat (NO3) formunda azotu fazla kullanırsanız o toprakta her türlü hastalık, o bitkide her türlü emici böcek olması normaldir. Bu hesap iyi yapılmalıdır.
Parfümle ayak kokusu geçmez, paralara, dövizlere yazık olur.
Çok teknik yapacaksak bu işi, her şeyi kimya ile yapacaksak, havanın azotunu, biyolojik azotu kullanmayacaksak o zaman;
pH ve redox potansiyeli (eH) ayarlaması ile bitkiyi hastalık ve zararlılara karşı korumayı da öğrenmeliyiz.
Bizce daha çok NH4 (amonyum) azotu kullanmak gerek ve bitki özsuyunda amino-şeker düzeyini maksimum tutup amonyum ya da nitrat düzeyini sıfıra yakın tutmak yani azotu mümkün olduğu kadar parça parça ve kullanılıyorken vermek ve azotu daha stabil tutmak için yanında organik madde kullanmak gerek.
Asıl bizce yapılması gereken ise havanın %78'i olan azot (N2) gazından faydalanmak gerek. Bu 1 kez yapılıp doğru şartlar sağlanırsa yıllarca çalışacak bir sistemdir, kök bölgeniz bir azot fabrikası olabilir!
Kalan ihtiyacı kimyasal azottan önce bitkisel azotlardan, balık ve diğer hayvansal (deri, yün vb.) azotlardan, aminoasitlerden tamamlamak gerek.
Sadece doğru azot yönetimi ile tripslerden küllemeye, iletim demeti hastalıklarından virüslere kadar bir çok hastalık ve zararlı ile mücadele edilebilir, verim artırılabilir, masraf azaltılıp kazanç katlanabilir.