Çiftlikköy - Hayvan ve Tarim Hobicilik Bilgisi -

Çiftlikköy - Hayvan ve Tarim Hobicilik Bilgisi - Hobbycilik Tarim ve genel bilgiler

Sarı kantaron (Hypericum perforatum) Yaz ortalarında çiçek açan bitki, eski çağlardan beri şifalı bir bitki olarak kulla...
25/06/2022

Sarı kantaron (Hypericum perforatum)

Yaz ortalarında çiçek açan bitki, eski çağlardan beri şifalı bir bitki olarak kullanılmıştır. Parlak sarı çiçekleri güneşin kendisini andırır ve iblisleri ve hatta şeytanın kendisini kovma gücüyle tanınır. Tabii ki, St. John's wort, 15 Ağustos'ta bitki kutsaması için bitki demetinden eksik olmamalıdır.

Şifalı bir bitki olarak, geleneksel olarak sinirsel stres ve sinirsel huzursuzluk durumunu iyileştirmek için kullanılır.
Paracelsus, St. John's wort'ta tüm insan için evrensel bir ilaç gördü. St. John's wort'un yara iyileştirici bir ajan olarak etkisini özellikle vurguladı.
Tanınmış tıbbi kullanımlar, hafif ve orta derecede depresyon, anksiyete ve sinirsel ajitasyon, psiko-vejetatif bozuklukların tedavisinin yanı sıra küçük yaraların, kas ağrısının ve birinci derece yanıkların tedavisini içerir.

Kurutulmuş bitki çay olarak veya alkollü özler ve maseratlar olarak kullanılır. Kapsüller ve tabletler şeklinde kuru bir ekstrakt da ticari olarak temin edilebilir.
Kırmızı yağ olarak da bilinen sarı kantaron yağı, saf olarak veya yağ karışımlarında kullanılır ve ayrıca merhem veya balzam halinde işlenir.

Her yaz, yabani koleksiyondan St. John's wort ve ayrıca göz kuruluğu bırakmayan St. John's wort schnapps ile bir yağ maseratı hazırlıyorum.
Bunu yapmak için, St. John's wort'un çiçeklerini yaz ortasında topluyorum, kırmızı çiçek suyunun daha iyi akabilmesi için bir havanda kabaca öğütüyorum ve bir başlangıç ​​kabını üçte bir oranında onunla dolduruyorum. Sonra başlangıç ​​kabını %40 mısırla doldurup 6-8 hafta pencere pervazında bırakıyorum. Schnapps daha sonra süzülür ve amber camda şişelenir.

Yağ yaklaşımı için, çiçeklerdeki su içeriğini azaltmak için taze toplanan çiçekleri 1-2 gün kurumaya bıraktım. Daha sonra bir havanda da kabaca öğütülür ve kaliteli zeytinyağı ile bir bardakta 6-8 hafta karıştırılır. Bitmiş St. John's wort yağı, bir merhem oluşturmak için amber cam şişelere doldurulur veya balmumu ile birleştirilir.

Bu yıl merhemim için yaklaşımı biraz değiştirdim. Zaten bir avuç dolusu ezilmiş ardıç meyvesi ekledim ve St. John's wort ile birlikte demlenmesine izin verdim. Bu yüzden merhemimin temeli olarak her iki bitkinin de bir maseratı var. Ve işte tarif:

200 ml sarı kantaron yağı ardıç ile
30 gram balmumu
1 çay kaşığı lanolin
10 damla Eth. ardıç yağı

Sarı kantaron yağı dikkatlice yaklaşık 70°C'ye ısıtılır. Sürekli karıştırarak balmumu ve lanolin ekleyin. Bu eridikten ve her şey iyice karıştırıldıktan sonra sıvı merhemi ısı kaynağından alın. Son olarak, şişelemeden önce uçucu yağ damla damla eklenir ve karıştırılır. Daha sonra temiz amber cam kavanozlara doldurulur. Merhem ayarlanana kadar soğumaya bırakılır.

Uçucu yağ söz konusu olduğunda sentetik değil doğal, mümkünse organik olmasına özen gösteriyorum. Her zaman üreticinin güvenlik talimatlarına uymalısınız. İlk kez kozmetik veya merhemler için bir yağ kullanırken, cilt üzerinde küçük bir alerji testi yapılması tavsiye edilir. Bunu yapmak için, bir damla yağı iyi tolere edilen bir cilt yağıyla (zeytinyağı, jojoba yağı vb.) karıştırın ve elinizin arkasına veya kolunuzun iç kısmına uygulayın. Birkaç dakika sonra bu noktada tahriş olmazsa, yağ iyi tolere edilir ve kullanıma uygundur.

Sarı kantaron geleneksel bitkisel ilaçlardan biridir. Bir yağ veya merhem olarak harici kullanım için iyileşme endikasyonları arasında kas ağrısı, eklem sorunları ve gerginliğin yanı sıra küçük yaraların ve yanıkların tedavisi de bulunur. Ancak, bu merhem ardıç içerdiğinden, aynı zamanda esansiyel yağ formunda olduğundan, merhem tahriş olmuş cilt, yara veya yanıklarda kullanılmamalıdır! Ardıç da geleneksel bitkisel ilaçlardan biridir ve haricen kas ağrıları ve eklem sorunları için kullanılır. Ek olarak, kan dolaşımını teşvik eder. Bu nedenle bu merhem, gerginlik kadar kas ve eklem şikayetleri için de oldukça uygundur.

Ama dikkat et! St. John's wort'un ışığa duyarlılaştırıcı özellikleri vardır. Açık tenli insanlar bu nedenle kullanıldığında ışığa karşı artan hassasiyet bekleyebilirler. Ardıç haricen kullanıldığında da zaman zaman alerjik cilt reaksiyonlarına neden olabilir. Bu nedenle, kullanımdan önce yukarıda açıklandığı gibi elin arkasında veya kol kıvrımında bir alerji testi yapılması önerilir.

Alinti / Kaynak; Kräuter

04/05/2022
22/02/2022
20/02/2022

Pereskia aculeata bitkisi bendede artik var .hem meyvesi hemde yapraklari yeniliyor 😍🥰

DOKUNMA YANARSIN!Çok sayıda endemik bitki türüne ev sahipliği yapan Manisa'nın Spil Dağı Milli Parkında baharın müjdecis...
19/02/2022

DOKUNMA YANARSIN!

Çok sayıda endemik bitki türüne ev sahipliği yapan Manisa'nın Spil Dağı Milli Parkında baharın müjdecisi olarak bilinen kardelenler açtı. Karların altından çıkan beyaz ve sarı renkli kardelenleri koparmanın cezasının ise 109 bin 593 TL olduğu öğrenildi.

İHA

KAR NİMETTİR.. ❄️🌨️☃️    1- İnsan hayatında hava kadar değerli ve vazgeçilmez olan su kaynaklarını ve yer altı su rezerv...
25/01/2022

KAR NİMETTİR.. ❄️🌨️☃️

1- İnsan hayatında hava kadar değerli ve vazgeçilmez olan su kaynaklarını ve yer altı su rezervlerini, tarlaları, meraları besleyen, nehirlerin akmasını ve tatlı su kaynaklarını dolduran 'Kar'dır.

2- Hayatımızı kolaylaştıran elektrik ve sulama için kullanılan barajlar kar suyuyla dolmaktadır.

3- Kar yağışı ile birlikte soğuk hava azalır ve hava yumuşar.

4- Kara ve havadaki hastalığa neden olan bir çok mikrop kar ile birlikte yok olur. Karın hem havayı hem de karayı temizleme özelliği vardır. Bir nevi yeryüzündeki mikropları öldürerek, bizi temiz bir havaya kavuşturur.

5- Bitki ve yeryüzünde yetişen diğer otların üstünü örterek kış boyu soğuktan korur. Bu sayede bitkilerin soyu tükenmemiş olur.

6- Kar'ın içinde bununan amonyak toprağa karışarak, toprağın azot ihtiyacını giderir ve toprağı güçlendirir.

7- Kar suyu, toprağın içinde bulunan demir, potasyum, kalsiyum gibi minarelleri çözerek bitkilerin ve otların beslenmesi noktasında bir fabrika görevi üstlenir.

8- İnsan psikolojisi her zaman güzel görmeye meyillidir. Kar ise, doğayı bir gelin gibi süsleyerek, insanın estetik ruhuna işler psikolojik olarak rahatlar. İnsan bünyesi her zaman değişiklik ister ve dört mevsim yaşayan bir insan daha renkli ve daha hareketlidir.

9- Kar insan hayatını etkilediği gibi diğer canlıların, bitkilerin ve hayvanlarında yaşamını etkiler.

10- 'Kar, yaz turizmini olumsuz etkiliyor' gibi sözler anlamsızdır. Çünkü yaz turizmine ara verip kış turizmini başlatıyor. İnsan psikoloji her zaman aynı şeyi yapmaktan bıkar. Bu nedenle, kış turizminin ülke ekonomisine, insanın eğlence isteğine yaradığı gibi, insanları bıkmadan başka bir aktiviteye yönlendiriyor.

11- Bazen sevdiklerimizle karın içinde oynamak, kartopu savaşı yapmak, bir kardanadam yapmak bile onları mutlu eder. Kar, bir baba ya da anne için çocuklarına farklı bir haz tattırmaları için çok iyi fırsattır.

12- Ve sizler kar'ın hiç mi olumsuzlukları yok diyebilirsiniz ? Evet var. Eğer bir ülkede alt-yapı, yollar, köprüler ve yaşamın diğer alanları insan yaşamına uygun dizayn edilmemişse, kar da olumsuz etkiler yaz da. İnsanların ısınmak için yeterli yakacak bulamadığı, yeterli araçlara sahip olmadığı ve sosyal dayanışmanın yetersiz olduğu bir yerde kış da olumsuz etkiler yaz da....

Kaynak ; https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=5233488373352033&id=589457444421839

Nerden nereye..1500'lerde İngiltere'de insanların çoğu Haziran'da evleniyordu senelik banyolarını da Mayıs'da yapıyorlar...
10/01/2022

Nerden nereye..

1500'lerde İngiltere'de insanların çoğu Haziran'da evleniyordu senelik banyolarını da Mayıs'da yapıyorlar, Haziran'da hala çok kötü kokmuyorlardı..
Ama yine de kokmaya başladıkları için gelinler vücutlarından çıkan kokuyu bastırmak amacıyla ellerinde bir buket çiçek taşıyordu..

Banyolar içi sıcak suyla doldurulmuş büyük bir fıçıdan meydana geliyordu..
Evin erkeği temiz suyla yıkanma imtiyazına sahipti.. Ondan sonra oğulları ve diğer erkekler, daha sonra kadınlar, sonra çocuklar ve en son olarak ta bebekler aynı suda yıkanıyordu.. Bu esnada su o kadar kirli hale geliyordu ki içinde gerçekten bir şeyleri kaybetmek mümkündü..
İngilizce'deki 'banyo suyuyla birlikte bebeği de atmayın' (Don't throw the Baby out with the Bathwater) deyimi buradan gelmektedir..

Evlerin çatıları üst üste yığılmış kamıştan yapılıyor, kamışların altında tahta bulunmuyordu..
Burası hayvanların ısınabilecekleri tek yer olduğu için bütün kediler, köpekler ve diğer küçük hayvanlar (fareler, böcekler) çatıda yaşıyordu..

Yağmur yağdığı zaman çatı kayganlaşıyor ve bazen hayvanlar kayarak çatıdan aşağı düşüyordu..

İngilizce'deki 'kedi-köpek yağıyor' (It's raining Cats and Dogs) deyimi de buradan gelmektedir..

Yukarıdan evin içine düşen şeyleri engelleyecek hiçbir şey yoktu.. Böceklerin ve buna benzer nesnelerin yatakların içine düşmesi büyük bir sıkıntı oluşturuyordu.. Etrafında yüksek direkler ve üstünde örtü bulunan İngiliz usulü yataklar bu nedenle oluştu..

Zemin topraktı.. Sadece zenginlerin zemini topraktan başka bir şeyden yapılmıştı.. Toprak kadar fakir (dirt Poor) tabiri buradan çıkmıştır..
Zenginlerin ahşaptan yapılmış zeminleri vardı..
Bunlar kışın ıslandığı zaman kayganlaşıyordu.. Bunu önlemek için yere saman (Thresh) seriyorlardı.. Kış boyunca saman sermeye devam ediliyordu.. Bir zaman geliyordu ki kapı açılınca saman dışarıya taşıyordu.. Buna mani olmak üzere kapının altına bir tahta parçası konuyordu ki bunun adı 'Thresh hold' (saman tutan; Türkçesi eşik idi..

Yemek pişirme işlemi her zaman ateşin üzerine asılı durumdaki büyük bir kazanın içinde yapılıyordu..

Her gün ateş yakılıyor ve kazana bir şeyler ilave ediliyordu.. Çoğu zaman sebze yeniyor, et pek bulunmuyordu.. Akşam yahni yenirse artıklar kazanda bırakılıyor, gece boyunca soğuyan yemek ertesi gün tekrar ısıtılarak yenmeye devam ediliyordu.. Bazen bu yahni çok uzun süre kazanda kalıyordu.. 'Bezelye lapası sıcak, bezelye lapası soğuk, kazandaki bezelye lapası dokuz günlük' (Peas Porridge hot, Peas Porridge cold, Peas Porridge in the Pot nine Days old) tekerlemesinin menşei budur..
Bazen domuz eti buluyorlar o zaman çok seviniyorlardı..

Eve ziyaretçi gelirse domuz etlerini asarak onlara gösteriş yapıyorlardı.. Birisinin eve domuz eti getirmesi zenginlik işaretiydi.. Bu etten küçük bir parça keserek misafirleriyle oturup paylaşıyorlardı.. Buna 'yağ çiğnemek' (chew the Fat) adı veriliyordu..

Parası olanlar kalay-kurşun alaşımından yapılmış tabaklar alabiliyordu.. Asidi yüksek olan yiyecekler kurşunu çözerek yemeğe karışmasına sebep oluyor, böylece gıda zehirlenmelerine ve ölüme yol açabiliyordu.. Domatesler buna sık sık sebep olduğu için bundan sonraki yaklaşık 400 yıl Domateslerin zehirli olduğu düşünülmüştü..

Çoğu insanın kalay-kurşun alaşımından yapılmış tabakları yoktu.. Onun yerine tahta tabaklar kullanıyorlardı.. Çoğu zaman bu tabaklar bayat ekmekten yapılıyordu.. Ekmekler o kadar bayat ve sertti ki uzun zaman kullanılabiliyordu..

Bunlar hiçbir zaman yıkanmadığı için, içinde kurtlar ve küfler oluşuyordu.. Kurtlu ve küflü tabaklardan yemek yiyen insanların ağızlarında 'tabak ağzı' (Trench Mouth) hastalığı ortaya çıkıyordu..

Ekmek itibara göre bölüşülüyordu.. İşçiler yanık olan alt kabuğu, aile orta kısmı, misafirler de üst kabuğu alırdı..

Bira ve viski içmek için kurşun kadehler kullanılıyordu.. Bu bileşim insanları bazen birkaç gün şuursuz vaziyette tutabiliyordu.. Yoldan geçen insanlar bunların öldüğünü sanıp defnetmek için hazırlık bile yapıyordu.. Hatta bunlar birkaç gün süreyle mutfak masasının üstüne yatırılıyor¸ aile etrafına toplanıp yiyip-içerek uyanıp uyanmayacağına bakıyordu..
Buna 'uyanma' nöbeti deniyordu..

İngiltere eski ve küçük bir yerdi, insanlar ölülerini gömecek yer bulamamaya başlamıştı.. Bunun için mezarları kazıp tabutları çıkarıyor, kemikleri bir 'kemik evi'ne götürüyor ve mezarı yeniden kullanıyorlardı..

Tabutlar açıldığında her 25 tabutun birinde iç tarafta kazıntı izleri olduğu görüldü.. Böylece insanların diri diri gömüldüğü ortaya çıktı..

Buna çözüm olarak cesetlerin bileklerine bir ip bağlayıp bu ipi tabuttan dışarıya taşıyarak bir çana bağladılar.. Bir kişi bütün gece boyu mezarlıkta oturup zili dinlerdi.. Buna mezarlık nöbeti 'Graveyard Shift') denirdi.. Bazıları zil sayesinde kurtulur ('saved by the Bell') bazıları da 'ölü zilci' (Dead Ringer) olurdu..

Ortaçağda Avrupa'daki rahibelerin yüz ve ellerinden başka yerlerini yıkamaları kesin olarak yasaklanmıştı..

Kastilya Kraliçesi İsabella bile 50 yıldan fazla süren hayatı boyunca iki kez banyo yapmıştı..

Tuvaletle henüz tanışmayan Avrupa'da lazımlıkları sokaklara boşaltma adeti 17. yüzyıla kadar sürdü..

Fransa krallarından 14. Louis, gününün belli bir zamanını lazımlığında oturarak geçirir, devlet işlerini de buradan yürütürdü..

1600'lerde İstanbul'a gelen İngiliz büyükelçiler, lazımlık kullanma ve bunu da pencereden boşaltma adetleri yüzünden şehirden uzak olan Tarabya'yaki bir konağa gönderilmişti.. 19.yy da kesin olarak tuvalet kullanma sözü vermeleri üzerine Taksim'e taşınmalarına izin verilmişti..

liste böyle uzaaar gider..
Ama esas dikkat çekmek istenilen konu şudur;
1500 lü yıllarda adeta b*k içinde yaşayan Avrupa nasıl oldu da arayı bu kadar açtı?

Bu da bizim sınavımız olsun..
Tülay Albear
———————-

Konunun kaynağı
Prof. Dr. Erol Duren

En az 66 milyon yıl öncesine ait, tıpkı bir civciv gibi yumurtadan çıkmaya hazırlanan, mükemmel şekilde korunmuş bir din...
23/12/2021

En az 66 milyon yıl öncesine ait, tıpkı bir civciv gibi yumurtadan çıkmaya hazırlanan, mükemmel şekilde korunmuş bir dinozor embriyosu keşfedildi.

En az 66 milyon yıllık, tıpkı bir civciv gibi yumurtadan çıkmaya hazırlanan, mükemmel şekilde korunmuş bir dinozor embriyosu keşfedildi.

şükürler olsun artik duyulduk !!!! ....umarim Ekinözü Belediyesi  bizim bölgede bu yasaklari uygular ve bu irklari temel...
23/12/2021

şükürler olsun artik duyulduk !!!! ....
umarim Ekinözü Belediyesi bizim bölgede bu yasaklari uygular ve bu irklari temeli yazaklar .....!!!

KALBİMİZDEN MÜSAÂDE İSTEYEN EN ZARİF HEKİM “ SÜLÜK “Sülük Karaciğerimizle yüzde yüz aynı hücre yapısına sahiptir.35'e ya...
22/12/2021

KALBİMİZDEN MÜSAÂDE İSTEYEN EN ZARİF HEKİM “ SÜLÜK “
Sülük Karaciğerimizle yüzde yüz aynı hücre yapısına sahiptir.
35'e yakın beyni, 270 civarında dişleri ve ağızlarında üçgen bıçakları mevcuttur.
Vücudunda hiç kemik ve kıkırdak yoktur.
Gözleri görmeyen bu canlılar kısa bir süre içerisinde tuttuğu vucüdun tomografisini, emarını, ultrasonunu, labaratuvar tahlilini yapacak potansiyele sahiptir.
Bu sayede kişinin maddi ve manevi hastalıklarına uygun herbiri tedavi edici özelliğe sahip olan yaklaşık 118 adet enzimlerini, (ilaçlarını) yavaş yavaş vücuda verir.
Sülükten ne kadar korkulursa korkulsun yada tiksinti duyulsun, tuttuğu andan 5-10 dakika sonra vücutta salgılanan enzimlerle kaslarda sakinleşme olur ve rahatlama oluşur.
Sülük derimize dokunur dokunmaz kalpten müsaâde ister. Bu işlem 3 ila 13 saniye gibi kısa bir süre içerisinde olur ve eğer kalp müsaâde verirse sülük kesme işlemine salgı vererek başlar.
Her kesim ve salgıda artık beynimize muhatap olur.
Savunma sistemi ile ortak çalışır.
Kılcal damarlara ulaşır ve oradaki tüm katı toksinleri salgıladığı kimyasal asitlerle sulandırarak emer.
Emme işlemi bittiğinde kestiği deriyi onarmak için;
Antioksidan - Antibiyotik - Antihistaminik - Antialerjik - Antitoksit yani tüm onarıcı salgıları o kestiği yere bırakır.
Doyduktan sonra bıraktığı bu onarıcı enzimler sayesinde, hücreler, kalp ve beynimiz ondan hoşnut kalır.
Bu sebep ile Sülükle doğru tanışan ve doğru uygulayan asla onu bırakamaz.Fakat bunun gerçekten profesyonel olarak yapılması gereken bir uygulama olduğunu unutmayın...

Kaynak ; Can Ahmet

20/12/2021

Ciftlik Köy Ekinözü/Belediye - Okul Lojman yeri ile konusma- imki mami ozde imam Zülküflü ve kizi !

çoğu kişi bu konu ilgili ve ağaçlar dolaysiyla bize yazan...
bilgileri Türkçe hemide Kürtce,
bu videodan ve bu videonun alt kısmında yorumlarindan alabilir !

hazreti Muhamed Hasan Hüseyin Ali aşkina umarim bundan sonra ..bildikten sonra !
çoğu kanıtlı videolar ve resimler var ..
eskilerden atalarimizdan coğu kemik çıktığını !!! ....
Düğün ve Ev mezarliklarimizin üstünde yapilmaz....

YASİK GÜNAHTİR ! ..umarim bu olaydan sonra
Atalarimiza büyüklerimizin yaptığı hatalar...Toplu Mezarlik üstünde ...
ne bir düğün veya ev yapilir !!! ...bizler ise...yeni nesil.... okumuş nesil !"..atalarimiza karşi ... saygida bulunup...
ve köylüçe oraya yeşil Anma bir Parki yaptırırız !!!

ve umarim yorumlardan yazıldığı 1500 dikilecek fidandan ....
burdan- resimleri ve videoları paylaşırız 🙏

https://www.facebook.com/100003278669263/posts/4526581197461124/

Isırgan otu (Urtica dioica) halkın dostudur.  İsviçreli bitki rahibi Künzle bir keresinde koruyucu iğneleri olmasaydı, ç...
09/12/2021

Isırgan otu (Urtica dioica) halkın dostudur. İsviçreli bitki rahibi Künzle bir keresinde koruyucu iğneleri olmasaydı, çok değerli olduğu için insanlar ve hayvanlar tarafından çoktan yok edilmiş olurdu, yorumunu yaptı. Sadece idrar söktürücü, iltihap giderici, kan yapıcı, zehirden arındırıcı, klorofil açısından zengin yer üstü kısımları değil, aynı zamanda dallı köksap da değerli ilaçlardır. Künzle, sirkede kaynatılan köklerin saç büyümesi için açık ara en iyi yol olduğunu söylüyor. Prostat bezi büyümesinden muzdarip olan yaşlı erkekler, sarı ısırgan otu köklerinden yapılan tentürü takdir eder; prostatın büyüme faktörünü bloke eder ve idrar akışını iyileştirir.

Kimsenin aldırış etmediğiSIĞIR KUYRUĞU MUCİZESİSüleyman Demirel Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Ulvi Erha...
09/11/2021

Kimsenin aldırış etmediği
SIĞIR KUYRUĞU MUCİZESİ

Süleyman Demirel Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Ulvi Erhan Erol, çevre peyzajı çalışmalarında havadaki kötü gazları tutma özelliğine sahip sığırkuyruğu (verbascum) bitkisinin tercih edilmesi önerisinde bulundu.Süleyman Demirel Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Ulvi Erhan Erol, çevre peyzajı çalışmalarında havadaki kötü gazları tutma özelliğine sahip sığırkuyruğu (verbascum) bitkisinin tercih edilmesi önerisinde bulundu.
Birçok bahçe tasarımı projesinde yer alan ve başarılı çalışmalarıyla çeşitli ödüllere layık görülen Erol, AA muhabirine, sığırkuyruğunun doğanın kendisini onarması açısından önemli bir bitki olduğunu söyledi.

Bu bitkinin Avrupa'daki alışveriş merkezlerinde 3-4 avroya satıldığını belirten Erol, "Sığırkuyruğu, atmosferimizi ve oksijenimizi koruyan, trafiğin yoğun bulunduğu yerlerde egzoz gazlarını tutan, kendi kendine yetişen bir bitkidir. Koyu yeşil ve sarı yaprakları bulunan bu bitki, çok sıcak alanlarda sıcaklığı tutar ve kurak alanlarda suya ihtiyaç duymadan yetişir." dedi.
Erol, sığırkuyruğunun peyzaj özelliğinin olduğunu, gelecek nesiller için korunması gerektiğini vurguladı.

İnsanlar ve doğa için savaşıyor
Bitkinin sarı çiçeklerinin ilkbahardan itibaren dikkat çekici olduğuna, biyolojik çeşitlilik açısından önemli olduğuna işaret eden Erol, şunları kaydetti:
"Sığırkuyruğunu kent içlerinde yol boyunca kullanırsak, egzoz gazları ve diğer ağır gazları yapraklarında tutar. Kökleriyle toprağı temizler ve daha verimli hale gelmesini sağlar. İnsanlar ve doğa için savaşan bir bitki.

Peyzaj için kullandığımız mevsimlik bitkiler yerine sığırkuyruğunu tercih etmeliyiz. Restore etme kabiliyetine sahip. Bu bitkiler su istemezler, sadece yağmur sularıyla idare ederler. Budama, gübreleme, çapalama istemezler. Böylece hem toprağı koruma altına almış hem de trafiğe yakın alanlarda egzoz gazlarındaki ağır materyallerden korunmuş oluruz. Peyzajda bu bitkiyi kullanırsak ülke ekonomisine de katkıda bulunmuş olacağız. Sığırkuyruğu bitkisini ekonomimize kazandırmalıyız."
Erol, egzoz gazlarından temizleyici özelliğine sahip bitkinin, tüm park sistemlerinde kullanılmasının sağlık açısından önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Erol'un alanındaki ödülleri
Türkiye, ABD, Almanya, Meksika, Irak ve Kazakistan'da peyzaj projeleri geliştiren ve uygulayan Erol, Almanya'da yaptığı "Ters Türk Bahçe tasarımı" ile 81 ülke arasında gümüş madalya ve 2013'te Dünya Bahçeleri Yarışması'nda "Uluslararası Tanınırlık ve Hamgurg Valisi Özel Ödülü"ne layık görüldü.
Erol, geliştirdiği "Akıllı Park Projesi" ile 2010 yılında "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Jüri Özel Ödülü"nü aldı.Ayrıca sığırkuyruğu bitkisi projesiyle 2019 Çevre Özel Ödünü aldı.

Kaynak: AA

06/11/2021

dalda kökenlendirmenin kolay bir yolu...
herkese şimdiden seneye başarılar diliyorum 🙏

Baykuslar uğursuz mu?Meğer baykuş çok mübarek bir hayvanmış !Baykuşların uğursuz olduğuna inanılır. Peki bu bilimsel bir...
22/10/2021

Baykuslar uğursuz mu?

Meğer baykuş çok mübarek bir hayvanmış !
Baykuşların uğursuz olduğuna inanılır. Peki bu bilimsel bir gerçeğe mi dayanır. Yoksa geçmişten gelen yanlış bir inanışın tezahürümüdür. Bununla ilgili sizlere aktaracağımız kıssa Baykuş hakkında daha net bir algı verecektir. Bir gün Süleyman (a.s)ın huzuruna bir baykuş geldi. Hz. Süleyman ile baykuş arasında şu konuşma geçti: Ey baykuş ben biliyorum ki arpa, buğday vb. hububat yemezsin, acaba neden?

yedikleri için dünyaya sürüldüler. Ben de onun için yemem. Baykuş değil sanki koskoca evliya mübarek.Ben biliyorum ki, sen suda içmiyorsun, neden acaba? Ey Allahın peygamberi, Nuh (a.s)ın kavmi suda boğuldu. Ben de suya tövbe ettim. Peki niçin mamur yerlerde değil de harap yerlerde yaşarsın. Harap yerler Allahın mirasıdır, sahipsizdir. Ben insanların sahip olduğu binaya konmam.Harabelerde niçin ötersin? Ey dünya nimetlerine aldananlar, bulunduğum harabeyi görüyor musunuz? Siz de bir gün bunun gibi harap olacaksınız, demek isterim. Peki evlerin üstünden uçarken ne diye ötersin? Ne demek istersin bununla insanlara?

Ey Ademoğlu yazıklar olsun sana. Arkanda bu kadar isyan ve günah, önünde de bu kadar keder ve bela varken nasıl dünya nimetlerinden lezzet alıp neşelendiğinize şaşarım.Niçin gündüz uyurda gece uyumazsın? Ey Allahın nebisi, gündüz ademoğullarının nefislerine uyup zulümlerinin çoğaldığı zamandır. Onlardan kaçarım ki zulümleri bana erişmesin. Gündüz uyurum ki, onların yaptıklarını gözlerim görmesin. Ya sabaha kadar ne zikredersin?

Ey insanlar, uykunuzu ve gafleti bırakın artık. Ahiret için tedarik görüp, azık hazırlayın. Sonra beni yaratan Allahü Azimüşşanı noksan sıfatlardan tenzih ederim. Ey baykuş, insanlar seni uğursuz sayarlar. Halbuki senin kadar insana merhamet eden ve nasihatte bulunan yokmuş.

Çıplak ayakla yürümek sağlıklı olmanızı sağlar !!!.Çıplak ayakla yürümek - en son ne zaman yeşil bir çayırda çıplak ayak...
06/10/2021

Çıplak ayakla yürümek sağlıklı olmanızı sağlar !!!.

Çıplak ayakla yürümek - en son ne zaman yeşil bir çayırda çıplak ayakla yürüdüğünüzü hatırlıyor musunuz? Muhtemelen çocukken. Çünkü çocuklar evde çıplak ayakla çayırlarda, tarlalarda veya bahçede koşmayı severler. Çocukların içgüdüsel olarak yaptığını yetişkinler de yapmalıdır, yani çıplak ayakla yürümek. Çünkü toprakla doğrudan temasın sağlığa pek çok faydası vardır. Bu fenomene topraklama denir.

Her gün ayaklarımızı sağlam, genellikle çok dar ayakkabılar giymeye zorluyoruz. Bu gözler, bağlar ve eklemler için gerçek bir meydan okumadır. Sonuç genellikle basınç ağrısı, kabarcıklar ve nasırların yanı sıra diz ve sırt ağrısı ve kramplardır. Çıplak ayak yürümek ise ayaklar için kısa bir tatil gibidir ve günlük hayatta ihmal edilmemelidir.

Bu topraklama, yani yalın ayak yürümek başta garip gelebilir ama aslında çok doğal bir şey. Ayakkabılarınızı çıkarın ve çıplak ayakla çimenlerde dolaşın. Bu, enerjilerinizi doğanın enerjileriyle birleştirir. Artık bunun serbest radikal hasarını (oksidatif stres olarak da adlandırılır), stresi, iltihabı ve ağrıyı azaltarak sağlığa çok faydalı olabileceğine dair birçok bilimsel kanıt var.

topraklama nedir?

Çıplak ayakla yürümek, vücudu toprakla doğrudan ve kesintisiz bir temas haline getirir. Bu, cildin toprağa, kuma veya suya dokunması gerektiği anlamına gelir. Bu temas, insan vücudunun ve dünyanın elektrik enerjileri ve frekansları arasında bir bağlantı kurar. Bedeniniz ayakkabı veya halı gibi bir engel olmaksızın doğrudan toprakla temas halindeyken topraklanmış olursunuz.

Bilim ve fizik açısından tüm canlılar elektrik dünyasında yaşayan elektriksel varlıklardır. Her şey atomlardan oluşur ve bir tür enerjiye, bir tür yüke sahiptir. Bu olumlu, olumsuz veya nötr olabilir. Her kimyasal reaksiyon elektrik yükleri içerir. Zamanla, özellikle modern yaşamda insan vücudu pozitif bir yük oluşturur. Toprakla ve onun negatif yüklü iyonlarıyla doğrudan temas, bu pozitif yükü dengeleyebilir ve vücudu nötr bir duruma getirebilir.

Gerçekten harika bir ağ bulma fikri Meyve yediğinizde çekirdeklerini ve çekirdeklerini çöp kutusuna atmayın.  Onları yık...
06/10/2021

Gerçekten harika bir ağ bulma fikri

Meyve yediğinizde çekirdeklerini ve çekirdeklerini çöp kutusuna atmayın. Onları yıkayın ve kurutun. Onları bir kutuya koyun ve arabada bırakın. Dışarıdayken, ağaç olmayan yerlerde onları pencereden atın. Doğa onlarla tek başına ilgilenecek. Bu uygulama Asya ülkelerinde yüzyıllardır var olmuştur. Bu yüzden meyveleri artık her yerde büyüyor.

Benzer bir olguyu Bulgaristan'da da gördüğümü eklemek isterim. Şehrin etrafındaki dağın yamacında ormanda yürürken, 50x50 ormanda elma ağaçlarının, kayısıların, eriklerin ve armutların yetiştiğini görünce şaşırdım. Sadece elinizi uzatın ve istediğin kadar yiyin....

Alinti ;
https://www.facebook.com/euler17coaching

Kırmızı püstüler hastalığa nectria cinnabarina adı verilen bir mantar neden olur.  Dallar ve ince dallar üzerindeki topl...
28/06/2021

Kırmızı püstüler hastalığa nectria cinnabarina adı verilen bir mantar neden olur. Dallar ve ince dallar üzerindeki toplu iğne başı büyüklüğündeki turuncu renkli püstüller tarafından fark edilmesi çok kolaydır ve esas olarak yaprak döken ve meyve ağaçlarını etkiler - akçaağaç türleri özellikle hassastır. Hastalık daha sık ölü ağaç kısımlarında görüldüğünden, kırmızı püstül mantarı genellikle zararsız olarak sınıflandırılır - ama her zaman değil! Zayıf bir mantar olarak, ekimden sonra su eksikliği çeken genç ağaçlara da saldırabilir. Ancak kırmızı pustel mantarı, birçok yaprak döken ağacın biçilmiş kerestesine yerleşmeyi de sever - özellikle ahşap uzun süredir yerde yatıyorsa. Bir yara paraziti olarak da ölü dokudan sağlıklı dokuya yayılarak büyük zararlara yol açar.

Kırmızı püstüler hastalığın gelişimi başlangıçta ahşabın içinde gerçekleşir. Hastalık ilerledikçe, dalların ve ince dalların kabuğunda turuncu ila somon pembesi korku cisimleri, sözde kırmızı püstüller belirir. Tubercularia vulgaris adı verilen ilk ikincil mahsulünde, hastalık conidia adı verilen yollarla çoğalır - bunlar aseksüel üreme için dağıtım organları olarak hizmet eden daha yüksek mantarların sporlarıdır. Nem ve yağmur suyu ile bağlantılı olarak, bu spor kapları şişer ve daha fazla ağaca bulaşmak için rüzgar yoluyla yayılır. Yaz sonunda ve sonbaharda veya sonraki ilkbaharda, vermilyon meyve gövdeleri ana meyve formunu oluşturur - sözde perithecia. Bunlarda, cinsel üreme için sporlar (askosporlar) oluşur.

Kırmızı püstüler hastalığın konukçu bitkileri
Kırmızı püstüler hastalık, son yıllarda ağaç fidanlıklarında ve aynı zamanda halka açık yeşil alanlarda giderek daha fazla ortaya çıkmıştır. Yeni dikilmiş ağaçlar ve çalılar özellikle risk altındadır. Kırmızı püstül mantarı neredeyse tüm yaprak döken ağaçlara saldırabilir: Elma,Erik, kayısı gibi meyve ağaçları ve ayrıca ahududu, kuş üzümü ve bektaşi üzümü gibi yumuşak meyveler de sıklıkla etkilenir. Kırmızı püstüler hastalığı da akçaağaç, huş, kayın, şimşir, gürgen ve alıç gibi birçok süs ağacında ve sıklıkla fındık ve kızılcıkta görülür.

Hasar resmi
Kırmızı pustel mantarının ana giriş noktası, örneğin kesme işi sırasında veya çim biçerken olduğu gibi diğer kabuk yaralanmalarında ortaya çıkan yaralardır. Burada kırmızı püstül mantarı dokuya kolayca girebilir. Bitkiye başarılı bir şekilde nüfuz ederek, özsu yollarından yayılır. Bu süreçte, mikotoksinler olarak adlandırılan toksik metabolik ürünler salgılanır. Bitkinin yollarının tıkanmasını ve dokunun ölmesini sağlarlar. Sonuç olarak, kabuk kahverengimsi yeşilimsi olur ve yapraklar solar. İstila çok şiddetli ise, tüm ağaç gövdesi kırılabilir. Yeni doku oluşumları da sıklıkla görülebilir, ancak meyve ağacı kanserinde bulunanlar gibi tümör benzeri büyümelerle karşılaştırılamazlar.

Kırmızı pustel mantarının büyümesi ahşabın su içeriğine bağlıdır. Bitkinin su dengesinde bir bozulma olursa yani su içeriği keskin bir şekilde düşerse mantar daha hızlı yayılabilir. Mantar istilasını destekleyen diğer faktörler, ilgili mevsim için çok düşük sıcaklıklar, besin eksikliği veya dolu hasarıdır.

Kırmızı pustel mantarına karşı önleyici tedbirler
Dikim planlarken tercihen dayanıklı veya dayanıklı çeşitler seçmelisiniz. Kök toplarıyla veya saksılarda satılan ağaçlar, çıplak köklü bitkilerden daha az hassastır çünkü genç, hassas köklerin kuruması enfeksiyonu teşvik eder. Uygun bir ağaç bulup bahçenize zarar vermeden taşıdıysanız, bir an önce dikmeli ve iyice sulamalısınız. Toprak sıkışması ve su birikintisi kırmızı püstül hastalığı riskini artırdığından, iyi toprak hazırlığı da önemlidir.
Bu bitkilerin su dengesi çok bozulursa mantar hızla yayılır. Bu nedenle genç ağaçlar ve çalılar ile odunsu bitkilerdeki su içeriğinin çok fazla düşmediğinden emin olun.
Optimal bakım yoluyla kırmızı püstüler hastalığı önleyin
Bu durumda “hasar görmeden akıllı olmak” ağaçlara ve çalılara en iyi şekilde bakmak ve böylece olası enfeksiyonu önlemek anlamına gelir. Fakat kırmızı püstüler hastalığı önlemenin en iyi yolu nedir?

Ağaçlarınızı tercihen havanın kuru olduğu yaz sonlarında kesin. Don hasarı da kırmızı püstül mantarı enfeksiyonuna yol açabileceğinden, kış budamasından kaçınmalısınız. Keskin aletler, tüm kesme işleri için önemlidir, böylece yara yüzeyleri mümkün olduğunca küçük ve pürüzsüz olur. Daha büyük kesim yüzeylerinde ise iş bittikten sonra yaranın kenarı uygun bir yara kapama maddesi ile tedavi edilir. Bitkileri güçlendirmek için optimal bir besin kaynağı da önemlidir. Düzenli ve dengeli bir şekilde potasyumla gübreleyin ve aşırı azot uygulamasından kaçının.

Kırmızı püstüler hastalıkla savaşın
Kırmızı püstülden etkilenen ahşap derhal cömertçe kesilmelidir. Hiçbir patojenin geride kalmadığından emin olmak için her zaman sağlıklı ahşabı kesin. Hastalıklı dallar ve dallar sadece yerde kalmamalı, hemen yakılmalı veya evsel atıklarla birlikte atılmalıdır. Bunları kompost yaparsanız, sporların aktif kalması ve bahçede yayılma riski vardır. Her durumda kaçınılması gereken kimyasal maddelerle mücadele kırmızı pustel mantarı ile mümkün değildir.

Bitkideki su dengesinin dengeli olmasını sağlamak için genç ağaçları ve çalıları düzenli olarak sulayın. Genç ağaçların kurumasını önleyin ve su birikintisi olmadığından emin olun.

Ağaçlarınıza ve çalılarınıza yeterli potasyum sağlayın. Bitki dokusunu güçlendirir. Bu, ahşabı iyi sertleştirir ve şiddetli dona karşı koyar.

Az miktarda azotlu gübre kullanın. Çok fazla azot bitki büyümesini uyarır. Bitki dokusu yeterince olgunlaşamaz ve don tehlikesi altındadır.

Ağaçlarınızı keserken dal kütüklerinden kaçının ve ölü sürgünleri sağlıklı ahşabın derinliklerine kesin.
Ağaç mumu ile ağaç kesimlerini kapatın. Bununla kırmızı püstül hastalığı için "giriş kapısını" kapatırsınız.

Ağaçlar istila edildikten sonra, bitki örtüsü döneminin bitiminden sonra mümkün olan en kısa sürede istila edilmiş ahşabı kesin ve bahçeden çıkarın. Dengeli bir su ve besin kaynağı sağlayın.

Address

Ekinözü
46360

Website

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Çiftlikköy - Hayvan ve Tarim Hobicilik Bilgisi - posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Share

Category