Tülin Hanım Veteriner Kliniği

Tülin Hanım Veteriner Kliniği Tülin Hanım Veteriner Kliniği artık Fethiye'de... Tülin Özcan: 05333747303
Tülin Özcan: 05333618992
(13)

02/06/2024
24/05/2024

TVHB BASIN AÇIKLAMASI
YASALAR ÖLDÜRMEZ, YAŞATIR, MESLEK YEMİNİMİZE BAĞLI KALACAĞIZ, YAŞATACAĞIZ!
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın iş birliğinde Hayvanları Koruma Kanunu’na ilişkin yasa değişiklik tasarısı hazırlandığını, teklifin önümüzdeki haftalarda TBMM’ne geleceğini basından öğrenmiş bulunuyoruz.
Değişiklik taslağı hazırlanırken Türk Veteriner Hekimleri Birliği veya herhangi bir meslek odamızın görüşü alınmamıştır. Basındaki haberlerden edindiğimiz bilgilere göre; bu taslakla getirilenlerin daha önceki değişiklikler gibi sahadan ve bilimsellikten uzak, uygulanması mümkün olmayan, toplum vicdanını rahatsız eden değişiklikleri içerdiği ve ülkemize bu alanda bir 20 yıl daha kaybettireceği kaygısı taşımaktayız.
2004 yılında çıkan 5199 sayılı Hayvan Koruma Kanunu öncesinde, sahipsiz hayvanlar maalesef insani olmayan yöntemlerle yok edilmekteydi. Ancak gelişen toplumsal bilinç ve itirazlar sonrası 5199 sayılı kanun çıkarılmış ve her türlü itlaf yasaklanmıştı. 5199’a göre yerel yönetimler geçici bakımevi kuracak, sahipsiz hayvanların tedavisi ve rehabilitasyonunu gerçekleştirerek, kısırlaştırıp, aşılayarak yaşadığı bölgeye geri bırakacaktı. Yani yerel yönetimler sahipsiz hayvanların sağlıklı yaşamaları ve refahlarını sağlamakla görevlendirildi. Ancak kanuna rağmen yerel yönetimler birkaçı dışında maalesef kanunda geçen yükümlülüklerini ve sorumluluklarını yerine getirmemiştir. Seçimden seçime sahipsiz hayvanları hatırlayan yerel yönetimler sahipsiz hayvanlar için kaynak ayırmak yerine tüm yükü kurumlarda çalışan veteriner hekimlerin üzerine bırakmışlardır.

Sahipsiz hayvan popülasyonunun artmasının en büyük nedenlerinden biri yerel yönetimlere Hayvanları Koruma Kanununun herhangi bir cezai yaptırım getirmemesi olmuştur. Kanunun 2021 yılındaki revizyonu da cezasızlığı devam ettirmiş, “Geçici Madde 4 – (Ek:9/7/2021-7332/16 md.) Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu yetmiş beş bini aşan belediyeler 31/12/2022, diğer belediyeler ise 31/12/2024 tarihine kadar ek 1 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen hayvan bakımevlerini kurmakla yükümlüdür.” hükmüne rağmen yerel yönetimlerce gereken adım atılmamıştır.

Özet olarak; kanun çıkarılmış, sorumluluk verilmiş ama denetim yapılmamış, bütçe ayrılmamış, kanununun gereğini yapmayanlara yaptırım uygulanmamıştır.
Gelinen noktada ise sahipsiz hayvanların popülasyonu artmış, her biri mahalle sakini olan sahipsiz hayvanlarımızın hayvan refahına uygun olmayan barınak adı altındaki yerlere toplatılması, kısırlaştırmanın maliyetli olacağı gerekçe gösterilerek hayvanların dişi-erkek olarak ayrılması, barınaklara toplanan hayvanların sahiplendirilmeye çalışılması, 30 gün sonra sahiplenilmeyenlerin ise ötanazi yapılarak öldürülmesi gündeme getirilmektedir. Bu düşüncenin 2004 yılı öncesi sokaklarda yapılan itlaflardan hiçbir farkı yoktur. Sahipsiz hayvanlar ile ilgili en çok gündeme getirilenlerden ve itlafa zemin hazırlamak için kullanılan argümanlardan biri de kuduz ve diğer hayvanlardan insanlara geçen zoonotik hastalıklardır. Oysa Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (WOAH) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bilinenin aksine Kuduz kontrolü açısından, sahipsiz köpeklerin itlaf edilmelerine geniş ölçüde karşı çıkmaktadır.
Hipokrat’tan günümüze evrensel hekimliğin en önemli değerlerinden biri “önce zarar verme”, ilkesidir. “Yararlı olma” ilkesi ise hayvanların sağlık ve refahına verilecek zararın engellenmesi ve iyiliğin artırılması halidir. Ülkemiz veteriner hekimleri veteriner fakültelerinden insanlara, hayvanlara ve içinde yaşadığı doğaya duyarlı, toplumsal refah için çaba harcayan, meslek ahlakına sahip kişiler olarak yemin ederek mezun olurlar.
Tasarıda olduğu söylenen ötanazi işlemi, hayvanların tıbbi yöntemler yoluyla, hızlı, ağrısız ve acısız bir şekilde yaşamının sonlandırılması anlamına gelmektedir. Ötanazi, ölümle karşı karşıya kalınması halinde, acının ve ağrının kalıcı olduğu veya hafifletilemediği durumlarda tıbbi gerekçeler ile uygulanan bir yöntemdir. Veteriner hekimler aldıkları eğitim ve ettikleri meslek yemini gereği tedavi ile ötanaziyi mümkün olduğu kadar geciktirmek, hayvan refahını sağlamak için çaba harcarlar.
Ötanazi sadece veteriner hekimler tarafından uygulanabilir ve sağlıklı bir hayvana uygulandığında katliamdan başka bir anlam taşımaz. Sağlıklı hayvanların ötanazisi ve itlafı veteriner hekimler açısından da etik, insani ve vicdani değildir, evrensel hekimlik değerleri ile de bağdaşmamaktadır. Veteriner hekimler olarak bizler bu yasa çıksa da ötanazi yapmayacağız. Önerilen bu yöntem sanıldığının aksine maliyet açısından da avantajlı değildir. Hayvana ötanazi yapılmadan önce uygulanacak prosedürler ile birlikte kısırlaştırmadan daha maliyetli ve zorludur, sahipsiz hayvan popülasyonun kontrolüne yönelik aktif bir yöntem olarak da değerlendirilemez. Ayrıca iletişim çağında Türkiye Yüzyılında ülkemizin uluslararası kamuoyunda algısını olumsuz olarak etkileyecektir.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak sahipsiz hayvanların itlafına sebep olacak her türlü uygulamanın karşısında olduğumuzu, bu uygulamaların hayvan refahı açısından kabul edilemez olduğunu kamuoyu ile paylaşma zorunluluğu hissediyoruz. Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (WOAH), evcilleştirilmiş bir tür olan köpeklerin topluma bağımlı olduğunu, sahipsiz oldukları durumlarda dahi sağlık ve refahlarını sağlamanın etik bir sorumluluk olduğunu hatırlatmaktadır.
Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (WOAH) sahipsiz hayvan popülasyonun kontrolünde “yakala, kısırlaştır, aşılat ve yaşadığı bölgeye geri bırak” yaklaşımının sahipsiz hayvanların üremesinin kontrol edilmesine yönelik bir yaklaşım sağladığını ama bununla birlikte daha önce birçok kez meslek örgütü olarak vurguladığımız önlemlerin de birlikte alınması gerektiğini ifade etmektedir.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği ve meslek odaları olarak çözüm önerilerimiz;
Büyükşehir Belediyelerinde Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlığı ve diğer belediyelerde Veteriner İşleri Müdürlüğü kurulmalıdır.
Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlığı ve Veteriner İşleri Müdürlüklerinde nitelikli ve yeterli sayıda personel istihdamı sağlanmalıdır.
Geçici Bakımevi kapasitesini karşılar sayıda veteriner hekim, hayvan sağlığı yardımcı personeli ve işçi personel bulunmalıdır. Bu konuda standartlar oluşturulmalıdır. Geçici hayvan bakımevinde çalışan yardımcı personeller hijyen, hayvan davranışları, hayvan refahı ve bakımı, hayvanların tutulması ve yakalanması konusunda eğitim almalıdır.
İhtiyaç duyulan bölgelerde veteriner fakülteleri ve serbest veteriner hekimlerden kısırlaştırma çalışmalarında destek alınmalıdır.
Sahipli hayvanlar da dahil olmak üzere kontrolsüz üreme ve denetimsiz ticari satışların önüne geçilmeli, üretim yapılacaksa ilgili bakanlığın denetimi ve mutlaka veteriner hekimlerin denetimi ve onayıyla yapılmalıdır.

Sahipsiz kedi ve köpeklerin sokaktan sahiplenilmesi özendirilmeli, sahiplenilmesi halinde kimliklendirilmesi ile ilgili zorluklar ortadan kaldırılmalı, her yaştaki hayvan kimliklendirilebilmelidir.
Çevreye uyum gösteremeyen, yaşlı, zayıf, engelli vb. köpekler ve kediler sahiplendirilinceye kadar veya hayatları boyunca bakımevlerinde kalmalıdır
Hayvan sahiplenme şartları yeniden düzenlenmelidir.
Sokağa terkedilen hayvanlara ilişkin hayvan sahiplerine ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır
Önemli bir sokak hayvanı kaynağı olan kırsal yerleşim alanları ile tarım işletmelerindeki hayvanlar denetim altına alınmalıdır
Ayrıca, sahiplendirmenin özendirilmesi, devletin bu konuda destek vermesi, bireysel sahiplenmenin yanı sıra, ülkemizde bulunan çok sayıda şirketin ve kamu kurumlarının hayvanları sahiplenmesi sağlanmalıdır
Çözüm için başta meslek örgütleri olmak üzere sivil toplum örgütleri ve diğer gönüllülerden yardım alınmalı, destekleri istismar eden kişi ve kurumlar denetlenmelidir.
Son sözümüz şudur ki, bu yasa tasarısı son halini almadan önce, uygarlığın ilk zamanlarından beri birlikte yaşadığımız kedi ve köpekler ile bütünleşik bir yaşamı en iyi bilen akademik meslek olarak görüşlerimizin alınması gerektiğini kamuoyuna saygı ile duyuruyoruz.

TVHB BASIN AÇIKLAMASIYASALAR ÖLDÜRMEZ, YAŞATIR, MESLEK YEMİNİMİZE BAĞLI KALACAĞIZ, YAŞATACAĞIZ!Çevre, Şehircilik ve İkli...
24/05/2024

TVHB BASIN AÇIKLAMASI
YASALAR ÖLDÜRMEZ, YAŞATIR, MESLEK YEMİNİMİZE BAĞLI KALACAĞIZ, YAŞATACAĞIZ!
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın iş birliğinde Hayvanları Koruma Kanunu’na ilişkin yasa değişiklik tasarısı hazırlandığını, teklifin önümüzdeki haftalarda TBMM’ne geleceğini basından öğrenmiş bulunuyoruz.
Değişiklik taslağı hazırlanırken Türk Veteriner Hekimleri Birliği veya herhangi bir meslek odamızın görüşü alınmamıştır. Basındaki haberlerden edindiğimiz bilgilere göre; bu taslakla getirilenlerin daha önceki değişiklikler gibi sahadan ve bilimsellikten uzak, uygulanması mümkün olmayan, toplum vicdanını rahatsız eden değişiklikleri içerdiği ve ülkemize bu alanda bir 20 yıl daha kaybettireceği kaygısı taşımaktayız.
2004 yılında çıkan 5199 sayılı Hayvan Koruma Kanunu öncesinde, sahipsiz hayvanlar maalesef insani olmayan yöntemlerle yok edilmekteydi. Ancak gelişen toplumsal bilinç ve itirazlar sonrası 5199 sayılı kanun çıkarılmış ve her türlü itlaf yasaklanmıştı. 5199’a göre yerel yönetimler geçici bakımevi kuracak, sahipsiz hayvanların tedavisi ve rehabilitasyonunu gerçekleştirerek, kısırlaştırıp, aşılayarak yaşadığı bölgeye geri bırakacaktı. Yani yerel yönetimler sahipsiz hayvanların sağlıklı yaşamaları ve refahlarını sağlamakla görevlendirildi. Ancak kanuna rağmen yerel yönetimler birkaçı dışında maalesef kanunda geçen yükümlülüklerini ve sorumluluklarını yerine getirmemiştir. Seçimden seçime sahipsiz hayvanları hatırlayan yerel yönetimler sahipsiz hayvanlar için kaynak ayırmak yerine tüm yükü kurumlarda çalışan veteriner hekimlerin üzerine bırakmışlardır.

Sahipsiz hayvan popülasyonunun artmasının en büyük nedenlerinden biri yerel yönetimlere Hayvanları Koruma Kanununun herhangi bir cezai yaptırım getirmemesi olmuştur. Kanunun 2021 yılındaki revizyonu da cezasızlığı devam ettirmiş, “Geçici Madde 4 – (Ek:9/7/2021-7332/16 md.) Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu yetmiş beş bini aşan belediyeler 31/12/2022, diğer belediyeler ise 31/12/2024 tarihine kadar ek 1 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen hayvan bakımevlerini kurmakla yükümlüdür.” hükmüne rağmen yerel yönetimlerce gereken adım atılmamıştır.

Özet olarak; kanun çıkarılmış, sorumluluk verilmiş ama denetim yapılmamış, bütçe ayrılmamış, kanununun gereğini yapmayanlara yaptırım uygulanmamıştır.
Gelinen noktada ise sahipsiz hayvanların popülasyonu artmış, her biri mahalle sakini olan sahipsiz hayvanlarımızın hayvan refahına uygun olmayan barınak adı altındaki yerlere toplatılması, kısırlaştırmanın maliyetli olacağı gerekçe gösterilerek hayvanların dişi-erkek olarak ayrılması, barınaklara toplanan hayvanların sahiplendirilmeye çalışılması, 30 gün sonra sahiplenilmeyenlerin ise ötanazi yapılarak öldürülmesi gündeme getirilmektedir. Bu düşüncenin 2004 yılı öncesi sokaklarda yapılan itlaflardan hiçbir farkı yoktur. Sahipsiz hayvanlar ile ilgili en çok gündeme getirilenlerden ve itlafa zemin hazırlamak için kullanılan argümanlardan biri de kuduz ve diğer hayvanlardan insanlara geçen zoonotik hastalıklardır. Oysa Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (WOAH) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bilinenin aksine Kuduz kontrolü açısından, sahipsiz köpeklerin itlaf edilmelerine geniş ölçüde karşı çıkmaktadır.
Hipokrat’tan günümüze evrensel hekimliğin en önemli değerlerinden biri “önce zarar verme”, ilkesidir. “Yararlı olma” ilkesi ise hayvanların sağlık ve refahına verilecek zararın engellenmesi ve iyiliğin artırılması halidir. Ülkemiz veteriner hekimleri veteriner fakültelerinden insanlara, hayvanlara ve içinde yaşadığı doğaya duyarlı, toplumsal refah için çaba harcayan, meslek ahlakına sahip kişiler olarak yemin ederek mezun olurlar.
Tasarıda olduğu söylenen ötanazi işlemi, hayvanların tıbbi yöntemler yoluyla, hızlı, ağrısız ve acısız bir şekilde yaşamının sonlandırılması anlamına gelmektedir. Ötanazi, ölümle karşı karşıya kalınması halinde, acının ve ağrının kalıcı olduğu veya hafifletilemediği durumlarda tıbbi gerekçeler ile uygulanan bir yöntemdir. Veteriner hekimler aldıkları eğitim ve ettikleri meslek yemini gereği tedavi ile ötanaziyi mümkün olduğu kadar geciktirmek, hayvan refahını sağlamak için çaba harcarlar.
Ötanazi sadece veteriner hekimler tarafından uygulanabilir ve sağlıklı bir hayvana uygulandığında katliamdan başka bir anlam taşımaz. Sağlıklı hayvanların ötanazisi ve itlafı veteriner hekimler açısından da etik, insani ve vicdani değildir, evrensel hekimlik değerleri ile de bağdaşmamaktadır. Veteriner hekimler olarak bizler bu yasa çıksa da ötanazi yapmayacağız. Önerilen bu yöntem sanıldığının aksine maliyet açısından da avantajlı değildir. Hayvana ötanazi yapılmadan önce uygulanacak prosedürler ile birlikte kısırlaştırmadan daha maliyetli ve zorludur, sahipsiz hayvan popülasyonun kontrolüne yönelik aktif bir yöntem olarak da değerlendirilemez. Ayrıca iletişim çağında Türkiye Yüzyılında ülkemizin uluslararası kamuoyunda algısını olumsuz olarak etkileyecektir.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak sahipsiz hayvanların itlafına sebep olacak her türlü uygulamanın karşısında olduğumuzu, bu uygulamaların hayvan refahı açısından kabul edilemez olduğunu kamuoyu ile paylaşma zorunluluğu hissediyoruz. Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (WOAH), evcilleştirilmiş bir tür olan köpeklerin topluma bağımlı olduğunu, sahipsiz oldukları durumlarda dahi sağlık ve refahlarını sağlamanın etik bir sorumluluk olduğunu hatırlatmaktadır.
Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (WOAH) sahipsiz hayvan popülasyonun kontrolünde “yakala, kısırlaştır, aşılat ve yaşadığı bölgeye geri bırak” yaklaşımının sahipsiz hayvanların üremesinin kontrol edilmesine yönelik bir yaklaşım sağladığını ama bununla birlikte daha önce birçok kez meslek örgütü olarak vurguladığımız önlemlerin de birlikte alınması gerektiğini ifade etmektedir.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği ve meslek odaları olarak çözüm önerilerimiz;
Büyükşehir Belediyelerinde Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlığı ve diğer belediyelerde Veteriner İşleri Müdürlüğü kurulmalıdır.
Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlığı ve Veteriner İşleri Müdürlüklerinde nitelikli ve yeterli sayıda personel istihdamı sağlanmalıdır.
Geçici Bakımevi kapasitesini karşılar sayıda veteriner hekim, hayvan sağlığı yardımcı personeli ve işçi personel bulunmalıdır. Bu konuda standartlar oluşturulmalıdır. Geçici hayvan bakımevinde çalışan yardımcı personeller hijyen, hayvan davranışları, hayvan refahı ve bakımı, hayvanların tutulması ve yakalanması konusunda eğitim almalıdır.
İhtiyaç duyulan bölgelerde veteriner fakülteleri ve serbest veteriner hekimlerden kısırlaştırma çalışmalarında destek alınmalıdır.
Sahipli hayvanlar da dahil olmak üzere kontrolsüz üreme ve denetimsiz ticari satışların önüne geçilmeli, üretim yapılacaksa ilgili bakanlığın denetimi ve mutlaka veteriner hekimlerin denetimi ve onayıyla yapılmalıdır.

Sahipsiz kedi ve köpeklerin sokaktan sahiplenilmesi özendirilmeli, sahiplenilmesi halinde kimliklendirilmesi ile ilgili zorluklar ortadan kaldırılmalı, her yaştaki hayvan kimliklendirilebilmelidir.
Çevreye uyum gösteremeyen, yaşlı, zayıf, engelli vb. köpekler ve kediler sahiplendirilinceye kadar veya hayatları boyunca bakımevlerinde kalmalıdır
Hayvan sahiplenme şartları yeniden düzenlenmelidir.
Sokağa terkedilen hayvanlara ilişkin hayvan sahiplerine ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır
Önemli bir sokak hayvanı kaynağı olan kırsal yerleşim alanları ile tarım işletmelerindeki hayvanlar denetim altına alınmalıdır
Ayrıca, sahiplendirmenin özendirilmesi, devletin bu konuda destek vermesi, bireysel sahiplenmenin yanı sıra, ülkemizde bulunan çok sayıda şirketin ve kamu kurumlarının hayvanları sahiplenmesi sağlanmalıdır
Çözüm için başta meslek örgütleri olmak üzere sivil toplum örgütleri ve diğer gönüllülerden yardım alınmalı, destekleri istismar eden kişi ve kurumlar denetlenmelidir.
Son sözümüz şudur ki, bu yasa tasarısı son halini almadan önce, uygarlığın ilk zamanlarından beri birlikte yaşadığımız kedi ve köpekler ile bütünleşik bir yaşamı en iyi bilen akademik meslek olarak görüşlerimizin alınması gerektiğini kamuoyuna saygı ile duyuruyoruz.

Türkiye'nin tek veteriner göz hastanesine sahip prof.dr. Murat Şaroğlu ve, Samsun iç hastalıkları anabilimdalı prof.dr. ...
19/05/2024

Türkiye'nin tek veteriner göz hastanesine sahip prof.dr. Murat Şaroğlu ve, Samsun iç hastalıkları anabilimdalı prof.dr. Duygu Dalgın 'ın Klivet ve Muğla veteriner hekimler odasının birlikte hazırladığı seminerimiz, yeni bilgilerin eşliğinde oldukça verimli geçti. Organizasyon ve sunumlar için tebrik eder, çok teşekkür ederiz.🙏🙏🙏

12.05.2024 🥰🥰🥰🥰
12/05/2024

12.05.2024 🥰🥰🥰🥰

Böyle bir mesaj geldi fake olabilir.
02/05/2024

Böyle bir mesaj geldi fake olabilir.

15/03/2024

Doğum Günümü kutlayan tüm arkadaşlarıma sonsuz sevgi ve selamlarımı gönderiyorum. Beni çok mutlu ettiniz.🙏🙏❤ Bu arada hepinize hayırlı ramazanlar dilerim. Sağlıcakla kalınız.❤🙋‍♀️🙋‍♀️🙋‍♀️

31.12.2022 de Kedi ve köpeklerin çiplenmesi in beyanname verenler, tekrar,30. 06.2024 de kadar bulunduğu bölgedeki Tarım...
25/01/2024

31.12.2022 de Kedi ve köpeklerin çiplenmesi in beyanname verenler, tekrar,30. 06.2024 de kadar bulunduğu bölgedeki Tarım il ve ilçe müdürlüklerine giderek mikroçip taktırmak zorundadırlar. Aksi takdirde cezai işlemle karşılaşabilirler, hayvan sahiplerinin bilgisinedir.

31.12.2022 de Kedi ve köpeklerin çiplenmesi için beyanname verenler, 30. 06.2024 de kadar bulunduğu bölgedeki Tarım il v...
25/01/2024

31.12.2022 de Kedi ve köpeklerin çiplenmesi için beyanname verenler, 30. 06.2024 de kadar bulunduğu bölgedeki Tarım il ve ilçe müdürlüklerine giderek mikroçip taktırmak zorundadırlar. Aksi takdirde cezai işlemle karşılaşabilirler, hayvan sahiplerinin bilgisinedir.

24/01/2024

BAKALIM BU YAZIYI 30 YAŞ ALTI SONUNA KADAR OKUYABİLECEK Mİ?
1. Bir kişiyi telefonla iki defadan fazla aramayın. Çağrınızı yanıtlamazlarsa, ilgilenmeleri gereken önemli bir şeyler olduğunu varsayın.
2. Ödünç aldığınız parayı, diğer kişi size ödünç verdiğini hatırlamadan önce iade edin. Bu sizin dürüstlüğünüzü ve karakterinizi gösterir. Aynı şey para haricindeki diğer şeyler için de geçerlidir.
3. Birisi size öğle / akşam yemeği ısmarlarken asla menüdeki pahalı yemeği sipariş etmeyin. Mümkünse onların seçtikleri yiyecekleri sizin için de sipariş etmelerini isteyin.
4. Hiç kimseye "Ah, yani henüz evli değil misin?", "Çocuğun yok mu", "Neden bir ev almadın?" veya "neden bir araba almıyorsunuz?" gibi garip sorular sormayın. Bunlar sizin sorununuz değildir.
5. Arkanızdan gelen kişi için daima kapıyı açın. Erkek ya da kız, yaşlı ya da genç olması fark etmez. Toplum içinde birine iyi davranmak sizi küçültmez.
6. Bir arkadaşınız sizin için bir ödeme yaptıysa, bir dahaki sefere siz ödeme yapın.
7. Farklı görüşlere saygı gösterin. Unutmayın, birinin 6 gördüğü, size 9 görünebilir. Ayrıca, ikinci görüş bir alternatif için iyidir.
8. İnsanların konuşmasını asla bölmeyin. Konuşmalarına izin verin. Dediklerinin hepsini duyun ve hepsini filtreleyin.
9. Konuşurken gereksiz konulara girmeyin. Asıl konuyu anlaşılır şekilde anlatmaya çalışın.
10. Birisiyle dalga geçer ve onlar bundan hoşlanmazsa, durun ve bir daha asla yapmayın. İnsanları daha fazlasını yapmaya teşvik edin ve ne kadar minnettar olduğunuzu gösterin.
11. Biri size yardım ederken "teşekkür ederim" deyin.
12. Arkadaşlarınızı kamuoyunda övün. Baş başayken eleştirin.
13. Birinin kilosu hakkında yorum yapmak için hiçbir zaman bir neden yoktur.
"Harika görünüyorsun" demen yeterli. Kilo vermek hakkında konuşmak istiyorlarsa, zaten yapacaktır.
14. Biri size telefonunda bir fotoğraf gösterdiğinde sola veya sağa kaydırmayın. Sırada ne olduğunu asla bilemezsiniz.
15. Bir arkadaşınız size doktor randevusu olduğunu söylerse, bunun ne için olduğunu sormayın, "Umarım iyisindir" demeniz yeterlidir. Onları, size kişisel hastalıklarını söylemek zorunda kalma gibi rahatsız edici bir duruma sokmayın. Bilmenizi isterlerse, bunu zaten söylerler.
16. Temizlik görevlisine CEO ile aynı saygıyı gösterin. Altınızdaki birine ne kadar kaba davrandığınızdan kimse etkilenmez, ama insanlar onlara saygılı davranırsanız bunu fark edeceklerdir.
17. Bir kişi doğrudan sizinle konuşuyorsa, telefonunuza bakmak kabalıktır.
18. Sizden istenene kadar asla tavsiye vermeyin.
19. Kimseye gerek yokken yaşını ve maaşını sormayın.
20. Sizi doğrudan ilgilendirmeyen herhangi bir şey olmadıkça işinize odaklanın.
21. Sokakta biriyle konuşuyorsanız güneş gözlüğünüzü çıkarın. Bu bir saygı göstergesidir. Göz teması konuşma kadar önemlidir.
22. Yoksulların ortasında asla zenginliğinizden bahsetmeyin. Benzer şekilde, çocuğu olmayanların yanında çocuklarınız hakkında konuşmayın.
23. İyi bir mesajı okuduktan sonra, "Mesaj için teşekkürler" demeye çalışın.
24. Cep telefonlarınız ile konuşurken, başkalarının sizi dinlemek zorunda kalmamasına dikkat edin.
ÇÜNKÜ BİR ÇOĞU UNUTULMAYA YÜZ TUTTU.

16/09/2023

Zeytinin,2 parçalı tbia kırığındaki atellemeden 36 gün sonraki durumu

8 yaşlı bir köpekte tıbiada 2 parçalı kırık mevcuttu . Klinik müdaheleden sadece 36 gün sonraki durumu. Her kırıkta oper...
16/09/2023

8 yaşlı bir köpekte tıbiada 2 parçalı kırık mevcuttu . Klinik müdaheleden sadece 36 gün sonraki durumu. Her kırıkta operasyon endike değildir.

Bugün nostalji paylaşmak istedim.. ilk tablolarımın satıldığı an. Birini turizm bakanlığı il müdürlüğünden almışlardı, b...
14/09/2023

Bugün nostalji paylaşmak istedim.. ilk tablolarımın satıldığı an. Birini turizm bakanlığı il müdürlüğünden almışlardı, birini Muğla Turgutreis okuluna vermiştim. Ve Marmaris'in ilk kliniğini açmıştım. O zaman hayvan Kliniği yazmayı uygun görmüştüm. Çünkü herhangi bir kural yoktu. Çünkü serbest klinisyenler yoktu... Kuralları koymaya yardım etmek durumundaydım çünkü...Yönetmeliklerde neler gerekiyor filan... Sonra hayvan kelimesi ağır geldi. Veteriner Kliniği demeyi uygun gördük. Yıl 1982 ve 1987

Fethiye ye ilk geldiğim sene, bir bacağı nekroze bir leylek, yavru bir kartal, ve baykuşların bakımı ve tedavisi ile ilg...
06/08/2023

Fethiye ye ilk geldiğim sene, bir bacağı nekroze bir leylek, yavru bir kartal, ve baykuşların bakımı ve tedavisi ile ilgilenmiştim. Daha sonra Kartalımız kabak koyunda salıverildi. Bir anı paylaşmak istedim.

Eski yoldaşım Efe, Şimdi Caner bey'in şefkatli kolları arasında
16/07/2023

Eski yoldaşım Efe, Şimdi Caner bey'in şefkatli kolları arasında

10/03/2023

10 new items · Memory by Tülin Özcan

Gagası kopan bir kuş için neler yapılabilir?:Merhabalar, kuşunuzun gagasının üzerinde daha önceden gagayı deformite eden...
22/02/2023

Gagası kopan bir kuş için neler yapılabilir?:
Merhabalar, kuşunuzun gagasının üzerinde daha önceden gagayı deformite eden herhangi bir mantar veya paraziter bir enfeksiyonu yoksa ve karaciğerle ilgili bir hastalığı yoksa, sadece sıkışmadan kaynaklı bir travma sonucu kırıldı ise ve canlı dokusu yerinde duruyorsa yaklaşık 1-2 ay içinde tekrar çıkacaktır. fakat bu süreç içinde onu özel mama ile beslemelisiniz. Veya yediği yemlerin kabuklarını soyup, yumuşatarak ve ezerek vermelisiniz. Yine de yeterli beslenemeyeceği için Kalsiyum, D vitamini içeren bir preparatla ve ayrıca B vitamini de ilave ederek günlük olarak ağızdan vermelisiniz. Suyunu da düzenli olarak damlalıkla verebilirsiniz. Bu süreç hem sizin için hem de kuşunuz için zorlu olacaktır. Bölgeyi Dr. Animal denen antiseptik spreyle düzenli olarak dezenfekte etmeyi de unutmayın lütfen. Bizler bazen kırık parçaları akrilikle birleştiririz. Ama dipten koptuysa ve gaganın tırnaktaki gibi canlı dokusu yerindeyse çıkmasını beklemek durumundayız diye düşünüyorum.

https://youtu.be/oNyiw3yr624
13/02/2023

https://youtu.be/oNyiw3yr624

Mother dog & her puppies desperate crying for help after an earthquake then landslide occurred.. Soner Buyumez, a veterinarian assistant, had been at work on...

13/02/2023

Canlarım benim, sizlerin de değerinin bir an önce anlaşılması dileğiyle, Depremzedelere şifa, Vefat edenlere Allahtan rahmet dilerim.🥺🥺🥺🥺

Bu resim 1985 ten kalan bir foto. Demek ki bazı şeyler hiç değişmiyor
29/11/2022

Bu resim 1985 ten kalan bir foto. Demek ki bazı şeyler hiç değişmiyor

12/10/2022
30/08/2022

Sayın hayvan sahipleri, mikroçipi olmayan kedi ve köpeklerinizin tarım bakanlığına kaydı yapılamıyor. Yani aşı yaptırsanız da bunu ispatlamak imkansız hale geliyor. Bizler de çıkışını yapamayacağımız için ilaç ve aşı yapamaz durumda kalıyoruz. Artık kedi ve köpekler bir birey konumunda oldukları için, ve onları ilgilendiren konularda hak iddia edebilmeniz için nasıl ki yeni doğan bir bebek nüfus müdürlüğüne kaydedilmek zorundadır, bizlerde hayvanlarımızı tarım bakanlığının sistemine kaydettirmek zorundayız. Ayrıca hayvan sahiplerinin bu konuda ciddi rakamlarda cezai yaptırımı söz konusudur. Bu konudaki sene sonuna kadar tanınan süre nedense iki gün önce hayata geçirilmiştir.

Address

Yeni Mahalle, Turgut Özal Bulvarı No 37/A Üzümlü Yolu BİM Market Yanı
Fethiye
48300

Opening Hours

Monday 09:00 - 19:30
Tuesday 09:00 - 19:30
Wednesday 09:00 - 19:30
Thursday 09:00 - 19:30
Friday 09:00 - 19:30
Saturday 09:00 - 19:30

Telephone

+905333618992

Alerts

Be the first to know and let us send you an email when Tülin Hanım Veteriner Kliniği posts news and promotions. Your email address will not be used for any other purpose, and you can unsubscribe at any time.

Contact The Business

Send a message to Tülin Hanım Veteriner Kliniği:

Videos

Share

Category


Other Veterinarians in Fethiye

Show All

You may also like